Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Bakmak (to look) conjugation

Turkish
35 examples
This verb can also mean the following: maintain
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
bakarım
bakarsın
bakar
bakarız
bakarsınız
bakarlar
Past tense
baktım
baktın
baktı
baktık
baktınız
baktılar
Future tense
bakacağım
bakacaksın
bakacak
bakacağız
bakacaksınız
bakacaklar
Present continuous tense
bakıyorum
bakıyorsun
bakıyor
bakıyoruz
bakıyorsunuz
bakıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
bakıyordum
bakıyordun
bakıyordu
bakıyorduk
bakıyordunuz
bakıyorlardı
Present negative tense
bakmam
bakmazsın
bakmaz
bakmayız
bakmazsınız
bakmazlar
Present continuous negative tense
bakmıyorum
bakmıyorsun
bakmıyor
bakmıyoruz
bakmıyorsunuz
bakmıyorlar
Past negative tense
bakmadım
bakmadın
bakmadı
bakmadık
bakmadınız
bakmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
bakmıyordum
bakmıyordun
bakmıyordu
bakmıyorduk
bakmıyordunuz
bakmıyordular
Future negative tense
bakmayacağım
bakmayacaksın
bakmayacak
bakmayacağız
bakmayacaksınız
bakmayacaklar
Present interrogative tense
bakar mıyım?
bakar mısın?
bakar mı?
bakar mıyız?
bakar mısınız?
bakarlar mı?
Present continuous interrogative tense
bakıyor muyum?
bakıyor musun?
bakıyor mu?
bakıyor muyuz?
bakıyor musunuz?
bakıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
baktım mı?
baktın mı?
baktı mı?
baktık mı?
baktınız mı?
baktılar mı?
Past continuous interrogative tense
bakıyor muydum?
bakıyor muydun?
bakıyor muydu?
bakıyor muyduk?
bakıyor muydunuz?
bakıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
bakacak mıyım?
bakacak mısın?
bakacak mı?
bakacak mıyız?
bakacak mısınız?
bakacaklar mı?
Present negative interrogative tense
bakmaz mıyım?
bakmaz mısın?
bakmaz mı?
bakmaz mıyız?
bakmaz mısınız?
bakmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
bakmıyor muyum?
bakmıyor musun?
bakmıyor mu?
bakmıyor muyuz?
bakmıyor musunuz?
bakmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
bakmadım mı?
bakmadın mı?
bakmadı mı?
bakmadık mı?
bakmadınız mı?
bakmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
bakmıyor muydum?
bakmıyor muydun?
bakmıyor muydu?
bakmıyor muyduk?
bakmıyor muydunuz?
bakmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
bakmayacak mıyım?
bakmayacak mısın?
bakmayacak mı?
bakmayacak mıyız?
bakmayacak mısınız?
bakmayacaklar mı?

Examples of bakmak

Example in TurkishTranslation in English
"...ve sana bakmak istiyorum.""and I want to look at you.
"Ah, onlar bakmak güzel, öyle. ""ah, they look beautiful, they do."
"Allah'ın lânetlediği ve gazabına uğrattığı" kişilere kendi gözünle yakından bakmak istedin, değil mi?You want to get a close-up look at all "those who incur the curse of allah and his wrath" with your own eyes, is that it?
"Anneme bakmak zorundayım" dedim ona. "Çok hasta. Onu yalnız bırakamam.I told him, "I have to look after my mother... she is sick, I can't leave her alone...
"Ben bunu başardım, sen de başarabilirsin." diyen birine bakmak çok zor. Bu o kadar da kolay değil.And it's kind of hard to, like, look at someone who says, "hey, I've done it.
"Arabaya ben bakarım, siz Fine ile Kontesi uyandırın!"I'll look after the car, you wake Fine and the Countess!
"Tamam, bakarım" dedi.He said, "Okay, I'll look at them."
# Ben sana gözüm gibi bakarım# I'll look after you
# En iyisi sana bakarım ## I look at you #
# Sonra kapının eşiğinden bakarım Cennet evime #♪ Then I'll look from the door ♪ ♪ Of my heavenly home ♪
"Benim resimlerimi düşünülmeden çizilmiş olarak görürsen o zaman düşünmeden bakarsın.""If you see my drawings as drawn without thinking, ...then you are looking at my drawings without thought."
"Bir fotoğrafımı gönderiyorum, bakarsın.""I've enclosed a photo of mine so you can take a look."
"Yüzümdeki rakamlara bakarsın...BRUCE: "If you look at the numbers on my face...
# Son soluğunu da keserim, Karavan süprüntüsü Ve bakarsın aval aval boylarsın çöplüğü ##Trailer trash, I'll choke you to your last breath And have you look foolish #
- Başka nereye bakarsın?Where would you look next?
"'aşk gözlerle bakmaz, akılla bakar''love looks not with the eyes, but with the mind.'
"Amelia Anhalt'ın elini tutar ve yüzüne bakar. ""Amelia takes Anhalt by the hand and looks into his face."
"Bir boşluğun içine uzun süre baktığında boşluk da senin içine bakar.""When you look long into an abyss... The abyss looks into you."
"Bu dünyaya bakar ve ister hepsini"He looks at this world and wants it all
"Buna neden oy verdin?" gibi son derece makul bir soru için bile Tanrının huzurunda yemin ederim ki, hemen yardımcısına bakar.And they asked him, quite reasonably enough, "How did you vote on that?" And I swear to God, he looks over at his staff guy.
"Altıncı mührü açtığında: baktım. Büyük bir deprem oldu."When he opened the sixth seal, I looked and there came a great earthquake.
"Altıncı mühür açıldığında öylece baktım."And I looked as he opened the sixth seal... and behold, there was a great earthquake;
"Aşağıya, bacaklarımdan nehir gibi akan kana... baktım."I looked down at the blood flowing from my wrists like a river.
"Benim Güzel Midillim" için her yere baktım.I looked everywhere for "My Pretty Pony."
"Birdenbire baktım 10 yaşımdayken sınıfta çekilen eski okul resmimi gördüm."""l turned and looked at the photo of my class at school," taken when l was 10.
"Sana ben bakacağım.I remember very clearly your answer. "I will look after you."
- ...başka yöne bakacağım.I will look the other way.
- Cama bakacağım!- I will look at the window!
- Sana bakacağım.I will look after you.
Ama aradığınız merheme bakacağım.But I will look for an ointment.
"Yüzünü yıkarken sabunu kaybeden bir adama bakıyorum.""I am looking at a man who, when he washes his face, loses the bar of soap".
- Bebeğine ben bakıyorum.I am looking after your baby.
- DeLuca'nın evde tutulduğunu bilen herkesin telefon dökümlerine bakıyorum.i am looking through the phone dumps of all the people who knew where deluca was being held.
- Evet, bakıyorum.Are you looking? Yes, I am looking.
- Faber'a bakıyorum değil mi?- I am looking for Faber, aren't I?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'look':

None found.