Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Vurmak (to hit) conjugation

Turkish
16 examples
This verb can also mean the following: pound, shoot, beat
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
vururum
vurursun
vurur
vururuz
vurursunuz
vururlar
Past tense
vurdum
vurdun
vurdu
vurduk
vurdunuz
vurdular
Future tense
vuracağım
vuracaksın
vuracak
vuracağız
vuracaksınız
vuracaklar
Present continuous tense
vuruyorum
vuruyorsun
vuruyor
vuruyoruz
vuruyorsunuz
vuruyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
vuruyordum
vuruyordun
vuruyordu
vuruyorduk
vuruyordunuz
vuruyorlardı
Present negative tense
vurmam
vurmazsın
vurmaz
vurmayız
vurmazsınız
vurmazlar
Present continuous negative tense
vurmuyorum
vurmuyorsun
vurmuyor
vurmuyoruz
vurmuyorsunuz
vurmuyorlar
Past negative tense
vurmadım
vurmadın
vurmadı
vurmadık
vurmadınız
vurmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
vurmuyordum
vurmuyordun
vurmuyordu
vurmuyorduk
vurmuyordunuz
vurmuyordular
Future negative tense
vurmayacağım
vurmayacaksın
vurmayacak
vurmayacağız
vurmayacaksınız
vurmayacaklar
Present interrogative tense
vurur muyum?
vurur musun?
vurur mu?
vurur muyuz?
vurur musunuz?
vururlar mı?
Present continuous interrogative tense
vuruyor muyum?
vuruyor musun?
vuruyor mu?
vuruyor muyuz?
vuruyor musunuz?
vuruyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
vurdum mu?
vurdun mu?
vurdu mu?
vurduk mu?
vurdunuz mu?
vurdular mu?
Past continuous interrogative tense
vuruyor muydum?
vuruyor muydun?
vuruyor muydu?
vuruyor muyduk?
vuruyor muydunuz?
vuruyorlar mıydı?
Future interrogative tense
vuracak mıyım?
vuracak mısın?
vuracak mı?
vuracak mıyız?
vuracak mısınız?
vuracaklar mı?
Present negative interrogative tense
vurmaz mıyım?
vurmaz mısın?
vurmaz mı?
vurmaz mıyız?
vurmaz mısınız?
vurmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
vurmuyor muyum?
vurmuyor musun?
vurmuyor mu?
vurmuyor muyuz?
vurmuyor musunuz?
vurmuyorlar mı?
Past negative interrogative tense
vurmadım mı?
vurmadın mı?
vurmadı mı?
vurmadık mı?
vurmadınız mı?
vurmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
vurmuyor muydum?
vurmuyor muydun?
vurmuyor muydu?
vurmuyor muyduk?
vurmuyor muydunuz?
vurmuyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
vurmayacak mıyım?
vurmayacak mısın?
vurmayacak mı?
vurmayacak mıyız?
vurmayacak mısınız?
vurmayacaklar mı?

Examples of vurmak

Example in TurkishTranslation in English
"Baba, Ruslar bize vurmak istiyor.""Daddy, the Russians want to hit us".
"Bir hedefi indirmek için bir dostu vurmak, başarılması oldukça güç bir iştir."Shooting through a friendly to hit a target is a tricky thing to pull off.
"Bir kıza yerdeyken vurmak olmaz."Don't hit a girl when she's down.
"Durun haydutlar, başka birine vurmak istemiyorum" dedim.I said, 'Stop, you banditos! I don't want to have to hit anyone else. '
"Kaldırım taşı" çünkü park ettiğin zaman kaldırım kenarındaki taşa vurmak istemezsin.because when you park, you don't want to hit the curb.
"Balığımı ısıran köpekbalığını vurdum ama; ..."diye düşündü."But I killed the shark that hit my fish, " he thought.
"Bana bira ver." veya "Evet, ona da sağlam vurdum." gibi anlamsız şeyler konuşmak.To say inane stuff, like "beer me," or, "yeah, I'd totally hit that."
"Bir yabancı bana dayak attı" Ben sana vurdum!"A stranger beat you up"? I hit you.
"Haydi, Leon. Sana dört kez vurdum"I hit you four times."
"Ona keskin tarafıyla vurdum."I hit him with the blade.
Bankayı kalbinden vuracağım, emanet dolabına gireceğim.l will hit the heart of the bank, the safe deposit vaults
Bir çocuğa vuracağım.I will hit a child.
Bundan sonra her zamankinden daha fazla vuracağım.I will hit you more often than usual from now on.
Büyük ihtimalle bunu yaptığıma pişman olacağım ama bunu yapmamak için kendimi zor tutuyorum. Hatta bana bir tokat da yetmeyecek yanakların kızarana kadar bir sağdan bir soldan vuracağım.And I naturally won't content myself with a slap, but will hit to the right and left until your cheeks swell up.
Craig, evet vuracağım, uh, müzik, gadgetler.Craig, y and I will hit, uh, music, gadgets.
Denemediğin için sana vuruyorum.I am hitting you because you didn't try.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'hit':

None found.