Tetik ise, hassas kıllar. Bunlar 20 saniye içinde birbirlerine değmek zorundalar. | The triggers, fine hairs, two of which have to be touched within 20 seconds of each other. |
Çocukken, annemin mutfağında tavana değmek için sıçrar dururdum. | When I am a kid, I used to jump in my mother's kitchen and touch the ceiling. |
Araba bu tele değer değmez her iki taraftan da bomba patlayacak. | As soon as his car touches this wire the bomb will explode from both ends. |
Bazıları çok susamışlardır, ama su dudaklarına değer değmez buharlaşır. | Others have unquenchable thirst but when liquid touches their lips it evaporates. |
Bir kaç parça hariç tüm değer verdiklerimi aldı. | Apart from a few thoughtful touches, he took all the things that mattered to me. |
Deniz tabanına değer değmez dokunduğu tüm canlıları buzdan bir tabuta koyarak öldürüyor. | As it touches the sea floor, it kills whatever living thing it contacts by encasing it in a tomb of ice. |
Nihayetinde, metal disk açık uçlu iki tele değer ve... | Eventually, the metal disc touches the two exposed wires and... |
"Bu dünya için boş ve gökyüzüne değdim." | "For the world is hollow and I have touched the sky." |
Az önce bacağına değdim. | I just touched your leg. |
Azıcık ucundan değdim sadece. | I barely touched it. |
Bu dünya için boş, ve gökyüzüne değdim. | For the world is hollow, and I have touched the sky. |