# Benliğini açığa vurmak için | ♪ And reveal who you are ♪ |
Bunları, Rebecca'nın hayatındaki sırları açığa vurmak için sorduğumuzu düşünüyorsun. | You think we're asking you to reveal secrets of Rebecca's life. |
Coğrafyanın, senin zayıf no olduğunu açığa vurmak üzeresin. | Oh, no, you're dangerously close to revealing that geography is your Achilles heel. |
Daha önce kimsenin inanmadığı bir sırrı açığa vurmak için. | To reveal a secret no one ever believed But you will. |
Evet, diğer insanların sırlarını açığa vurmak doğru değil. | Yeah, it is not right to reveal other people's secrets. |
Müzik hakkında doğru olan, hayat için de doğrudur. Güzellik herşeyi açığa vurur çünkü hiçbirşey ifade etmez. | What is true about music is true about life: that beauty reveals everything... because it expresses nothing. |
Ve daha sonra babam... korktuğu bir başka çizgi film karakterini daha açığa vurur. | Then Dad reveals another cartoon character he's afraid of. |
Düşündüğümden fazlasını açığa vurdum zaten. | I have revealed way more than I thought I should. |