Ah , ben savurmak olabilir . | Oh, I might hurl. |
Ben olacağım savurmak düşünüyorum. | I think I'm gonna hurl. |
Hanımefendi böyle pervasızca iftira niteliğinde suçlamalar savurmak tehlikeli bir şeydir. | Madam, it's a dangerous thing to hurl slanderous charges with such reckless abandon. |
L çok korktum ve ben l savurmak için gittiğini düşündüm o kadar sinir . | Oh, my god, Leslie, thank you so much. I am so scared up there, and I am so nervous that I thought I am going to hurl. |
Söyle Ya da ben anında geri Cehenneme ruhunu savurmak olacak! | Tell me or I will hurl your soul back to Hell in an instant! |
Kendimi kız kardeşimin bedenine hızla savurdum. Sanki düşmanımı yok etmek ister gibi. | I hurled myself on my sister's body... as if to destroy mine enemy |