"Beni kutsamak için izin istediğin zaman... | "When thou dost ask me blessing... |
- Damadımı silahımla kutsamak istedim. | I wanted to bless my son-in-law with my gun. |
Baban da seni kutsamak için göründü. | That father is blessed whose top you have come out from. |
Bebek ilk defa evden ayrılmadan önce onu kutsamak aile geleneğimizdir. | Before the baby leaves the house for the first time, it is our custom to have the family offer a blessing. |
Belirli nesneler, özellikle de Isteria'nın iki haçından herhangi biri gayri resmi olarak suyu hatta yağmuru kutsamak için kullanılmıştır. | Certain objects, most notably either of the two crosses of lsteria have been used by even the unordained to bless even rain. Maybe if.... |
Ben kendimi kutsarım. | I will bless myself. |
Ben sadece onu kutsarım. | I just do the blessing. |
Beni öldürmezsen seni beş ayrı dilde kutsarım. | Spare me, and I shall bless thee in five different languages. |
Eğer bir takımla geri dönersen onları kutsarım. | If you return, l'll bless the team. |
Kutsarım evlat, kutsarım. | bless you son, bless you |
Kutsal Baba, umuyoruz ki bu İncil çalışmasında sen de bizi kutsarsın. | Heavenly Father, we ask that you bless this Bible study. |
Umarım cennetten seyredip... beni kılıcınla kutsarsın ! | I hope that you in heaven, will bless me and your sword. |
Ödeme yaparsan kendi kendini kutsarsın. | You've just blessed yourself! |
Allah, adil olan bir savaşı kutsar. | Allah blesses a just war. |
Bir el kutsar | A hand blesses |
Değirmeni herkes kutsar. | A mill is something everyone blesses. |
Onu kutsar ve | It blesses him that gives |
Para peygambere benzer eğer onu paylaşırsanız sizi kutsar. | Money is like Christ, it blesses you if you share it. |
# Yanımda olduğun kutsayacağım | ♪ I will bless when you take my side |
Bu toprakların lordu olarak, evliliğinin ilk gecesinde gelini yatağıma alarak bu evliliği kutsayacağım. | As lord ofthese lands, I will bless this marriage by taking the bride into my bed on the first night of her union. |
Onları kutsayacağım. | I will bless them. |
Seni kutsayacağım | I will bless you. |