"Dönüşümü kutlamak için..." | "To celebrate my return... |
"Lillian Donovan ve Douglas Price'ın evliliklerini kutlamak üzere... "... III. | Please join us for a Parisian brunch at the home of Helen Harris III to celebrate the marriage of Lillian Donovan and Douglas Price. |
"Yeni Doğu" nun yayınlanmasını kutlamak için geliyorsun, değil mi? | Coming to celebrate the publication of the "New Orient"? |
"Yeğeni yeni gelmişti ve Bay Grandet'in kızı Eugenie kuzeninin gelişini kutlamak istiyordu." | "His nephew has just arrived... "...and Eugénie, Mr Grandet's daughter... "...wants to celebrate her cousin's arrival |
"Yildirim Savasi"nin Japon versiyonunu kutlamak için imparatorluk boyunca koca bir "Banzai" yankilanir. | A huge banzai resounds throughout the empire, to celebrate Japan's version of the lightning war. |
- Dünyaya Monte Kristo olarak dönüşünü kutlarım - Tüm kalbimle... - huzur bulmanı isterim | But I celebrate the Count of Monte Cristo's return to the world of men, and I wish for him, from the depths of my heart, that he will find the peace for which he earned. |
- Kariyerin iyileşirse, inan bana bunu kutlarım. | If your career recovers, trust, I will celebrate. |
Ben boşanma davamı sanki yılbaşı gecesiymiş gibi kutlarım. | I celebrate the anniversary of my divorce like it's New Year's Eve. |
Ben de Aziz Patty gününü tek başıma kutlarım. | You know what,I'll celebrate st. patrick's Day by myself. |
Ben de otelime geri döner Şükran Günü'nü içerek kutlarım. | I'll just go back to my hotel and celebrate Thanksgiving... Drinking |
- Ve sağ kalıp zaferini kutlarsın. | - And live to celebrate it. |
-Seneye yıl dönümünde kutlarsın. | Well, you can celebrate next year on the anniversary. |
Ama daha sonra kutlarsın. | But you can celebrate later. |
Daha çok yılbaşı kutlarsın. | Like you got squat to celebrate. |
Evet, tabii, yarın kayığı bulduğumuzda, doğum gününü karşı yakada kutlarsın. - Olmaz, şimdi. | Yes, of course, tomorrow when we find the boat you will celebrate your birthday on the other side |
Ayrıca kim bir aylık ilişkiyi kutlar ki ? | And who celebrates a one-month anniversary anyway? |
Bir kadın evlenmeden önce, bekârlığının son gününü kutlar. | Well, before a woman gets married, She celebrates her last day of being single. |
Doğum gününü herkes kutlar, fakat dünyadaki son gününü kutlamak var ya işte parti diye ben buna derim. | Everyone celebrates birthdays.. .. but celebrating your very last day on Earth.. Now that's what I call a party! |
Geçip giden hayatın hüznünü kutlar ve dökülen bir yaprakta daldaki yapraktakinden daha fazla güzellik görür. | It celebrates the melancholy of the passing of life and sees more beauty in the fallen leaf than the one on the branch. |
Her sonbahar, South Park İnek Günleri'ni kutlar; siz de bunun bir parçası olacaksınız. | Every fall, South Park celebrates Cow Days. |
- Yaptım tabii, sabah erkenden kutladım. | - I did indeed. I celebrated earlier this morning. |
-13. yılımı yeni kutladım efendim. - Çok ilginç. | Just celebrated my 13th year, sir. |
15'ime bastığımda, doğum günümü mahallemi temizleyerek kutladım. | When I turned fifteen, I celebrated my birthday by cleansing my hometown. |
1939 noelini, ben kardeşimi ziyaret ederek kutladım. | Christmas, 1939, I celebrated visiting with my brother. |
40. yaşgünümü daha yeni kutladım! | I just celebrated my 40th Birthday! |
- Bunu düğün gecesi kutlayacağım! | - l will celebrate my wedding night in this |
Cenazemi mi kutlayacağım? | I will celebrate my funeral? |
Doğum gününü kutlayacağım. | I will celebrate your birthday |
O zamana kadar, Lordumuzun doğuşunu, kalede, ailemle kutlayacağım. | Until then l, will celebrate birth of Our Lord, right here in the castle, with my family. |
Orada tekrar avukat oluşumu kutlayacağım ve bu da ancak tam yük alırsam olur. | Where I will celebrate becoming a lawyer again, Which can only happen if I take a full load. |