- Para dilenmek için mi? | - And beg you for money? |
- Yiyecek için dilenmek zorundalar. - Ne olmuş? | - They have to beg for food. |
- İzin istemektense, merhamet dilenmek daha iyidir. | - Better to beg forgiveness than ask permission. |
-Benden bir randevu daha dilenmek için anneni evime mi yolladın? | - You look beautiful. - You had your mom come to my house to beg for another date? |
-Borc istemek dilenmek degil. | - Borrowing isn't begging. |
Gerekirse dilenirim, çalarım, borç alırım. | I'd beg, borrow and steal, if I had to. |
O bitince çalışırım, dilenirim, borç alırım, çalarım. | And when that's gone, I'll work, I'll beg, I'll borrow, I'll steal. |
- Ailemden nasıl para dilenirsin? | -How could you beg my family for money? |
Ama peki gidip alabilecekken, niye gidip şeker dilenirsin ki? | But why beg for candy when you can just go out and buy what you want? |
Nasıl desem... bazen bir çocuğa aşık... olduğun zaman dizlerinin üzerine çöker ve aşk dilenirsin. | Ew. It's about how... like, when you have a big crush on a boy... sometimes you get down on your knees and, like, beg for their love. # Oh, I got so much love I need to show it # |
Berduş gibi gezdim, dilendim, çalıp çırptım dert ve fakirlik getiren her şeyi yaptım kısacası. | I've tramped and begged and thieved, poached... Anything that doesn't pay and leads to trouble. |
O gün buraya gelip, yalvardım, senden merhamet dilendim, sense şimdi yapmağa çalıştığın gibi yüzüme güldün. | That day I came here I prayed, I begged you for mercy, and you laughed in my face as you are trying to laugh now, your coward heart cannot keep you lips from twitching. |
Sekiz yaşındayken, ilk istiridye kovamı alacak kadar para dilendim. | When I am eight, I begged enough money to buy my first bucket of oysters. |
Vorobyaninovlar dilenmezken, ben tüm hayatım boyunca dilendim! | Vorobyaninovs never beg! I begged all my life! |