- Şey, "derhal" ve "talep" kelimelerini her ne şekilde yorumlamak istersen. | - Well, however you want to interpret the words "requested" and "immediately." |
-Tavırlarını yorumlamak için diplomaya ihtiyaç yok. | -lt doesn't take a Ph.D to interpret your behaviour. |
Ama bunun için canlı bir bilince erişmek ve bilinci yorumlamak gerekir. | But it takes a living consciousness to access and interpret them. |
Ama yorumlamak, insan hatasına açıktır. | While interpretation... that's open to human error. |
Ancak benim nezaketimi ciddi bir onaylamama olarak yorumlamak gerekir. | However, you should interpret my politeness as severe disapproval. |
Bunları her zaman bozulmuş, dürüst olmayan barış çubuğu anlaşmaları olarak yorumlarım. | I've always interpreted those as being broken, dishonest peace pipe treaties. |
Düşmanlarımın hatalarını ölümü arzuladıkları şeklinde yorumlarım. | I interprete my enemies mistakes as his desire to die. |
Filmlerimdeki kahramanların karakterlerini yorumlarım. | I interpret the characters that I would like the protagonists of my films. |
Koşulları şöyle yorumlarım... | Here's how I interpret the clause... |
Tezgah iletir ben yorumlarım sen yaparsın. | The loom provides, I interpret, you deliver. |
Beyin bunu acı olarak yorumlar. | Brain interprets it as pain. |
Biz işleriz. Booth yorumlar. | We process, Booth interprets. |
Bu görüntüyü Hristiyan tanrısının bir işareti olarak yorumlar. | He interprets this vision as a sign from the Christian god. |
Eywa'nın mesajlarını o yorumlar. | The one who interprets the will of Eywa. |
Kutsal Kitap'ı Papa yorumlar. | The Pope interprets Scripture. |
Bazı şeyleri olduğundan daha değişik yorumladım sanırım. | I misinterpreted it to be something more than it was. |
Belirli şartlar altında ortaya çıkan verileri yorumladım, hata maksimum performanstan daha verimliydi. | I interpreted the data to indicate that under certain conditions, error am more efficient than maximum performance. |
Bu rüyayı bir işaret olarak yorumladım. | And I've interpreted this dream as a sign. |
Evet. Ama ben biraz farklı yorumladım. | Yes, but i interpreted that loosely. |
Hayali yanlış yorumladım. | l misinterpreted the vision. |
Ancak senin için yorumlayacağım ve söz veriyorum gördüğüm her şeyi kesinlikle sana da söyleyeceğim. | However, I will interpret it for you, and I promise I will tell you absolutely everything that I see. |