Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Önlemek (to avoid) conjugation

Turkish
10 examples

Conjugation of önlemek

Ben
Sen
O
Present tense
önlerim
I avoid
önlersin
you avoid
önler
he/she/it avoids
Past tense
önledim
I avoided
-
-
Future tense
önleyeceğim
I will avoid
-
-
Present continuous tense
önliyorum
I am avoiding
-
-

Examples of önlemek

Example in TurkishTranslation in English
"Adalet, barış ve gereksiz yere Romalı kanı dökülmesini önlemek için,"Seeking only justice and peace and to avoid the unnecessary shedding of Roman blood,
"Karışıklık çıkmasını önlemek amacıyla hiçbir konsey üyesi çocuğuyla ilgili kararlarda yer alamaz.""To avoid conflicts of interest, all council members are excluded... from precedings pertaining to their kin's fate."
(Iç çekiyor) Ve başardık gerekip önlemek için, bu o zaman hiçbir tartışılabilir nedeni Ben olamazdı neden sadece şerif gitti ... öldürüyorum yerine 'o adamı benim pa whupped.And if I shoulïve been able to avoid that, then there's no arguable reason why I couldn't have just gone to the sheriff... instead of killin' that man that whupped my pa.
- Alex, biraz... - Bebeğin kalp ritminde bazı dalgalanmalar var ama Dr. Montgomery, bebeğin erken doğmasını önlemek için her türlü önlemi alıyor.- Alex, just be-- the baby's having some heart fluctuations but, uh, dr. Montgomery is taking every precaution to avoid an early delivery.
- Ama ikna oldu. Fakat asiler Setauket'e saldırmaya hazırlanıyor olsalardı gözcüleri tespit edilmelerini önlemek için kesinlikle her şeyi yapardı.But... if the rebels were preparing to attack Setauket, surely their scout would do everything he could to avoid detection.
Şansa, bu çıkışlar yan sokağa açılıyor böylece minibüsü yanaştırabilirim ve karışıklığı önlerim.Luckily, this lets out onto a side street, so I can take the van out that way and avoid the mess.
Böylece kemik hasarını önlersin. Gördün mü?That way, you avoid bone damage.
- Kurban arkasını döndüğünde, katil kişisel bir bağı önler, bunun anlamı katil muhtemelen kurbanı tanıyordu.When the victim's turned away, the killer avoids a personal connection, which means the killer probably knew the victim.
-Karşı karşıya gelmeyi önler.- It avoids confrontation.
Pankreatektomi, multifokal hastalık yüzünden sorunun tekrar ortaya... ...çıkmaolasılığınıelerve pankreatikojejunostomiyi önler.Pancreatectomy removes the potential for recurrence due to multifocal disease and avoids pancreatojejunostomy.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

belemek
back
çilemek
do
dilemek
wish
eğlemek
entertain to
eklemek
add
emlemek
do
eslemek
do
eşlemek
pair
eylemek
set out
imlemek
do
iplemek
look forward
islemek
handle
melemek
bleat
öksemek
lime to
önermek
suggest

Similar but longer

ödünlemek
do
öncelemek
do
önlenmek
prevent

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'avoid':

None found.