Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Beklemek (to wait) conjugation

Turkish
35 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
beklerim
beklersin
bekler
bekleriz
beklersiniz
beklerler
Past tense
bekledim
bekledin
bekledi
bekledik
beklediniz
beklediler
Future tense
bekleyeceğim
bekleyeceksin
bekleyecek
bekleyeceğiz
bekleyeceksiniz
bekleyecekler
Present continuous tense
bekliyorum
bekliyorsun
bekliyor
bekliyoruz
bekliyorsunuz
bekliyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
bekliyordum
bekliyordun
bekliyordu
bekliyorduk
bekliyordunuz
bekliyorlardı
Present negative tense
beklemem
beklemezsin
beklemez
beklemeyiz
beklemezsiniz
beklemezler
Present continuous negative tense
beklemiyorum
beklemiyorsun
beklemiyor
beklemiyoruz
beklemiyorsunuz
beklemiyorlar
Past negative tense
beklemedim
beklemedin
beklemedi
beklemedik
beklemediniz
beklemediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
beklemiyordum
beklemiyordun
beklemiyordu
beklemiyorduk
beklemiyordunuz
beklemiyordular
Future negative tense
beklemeyeceğim
beklemeyeceksin
beklemeyecek
beklemeyeceğiz
beklemeyeceksiniz
beklemeyecekler
Present interrogative tense
bekler miyim?
bekler misin?
bekler mi?
bekler miyiz?
bekler misiniz?
beklerler mi?
Present continuous interrogative tense
bekliyor muyum?
bekliyor musun?
bekliyor mu?
bekliyor muyuz?
bekliyor musunuz?
bekliyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
bekledim mi?
bekledin mi?
bekledi mi?
bekledik mi?
beklediniz mi?
beklediler mi?
Past continuous interrogative tense
bekliyor muydum?
bekliyor muydun?
bekliyor muydu?
bekliyor muyduk?
bekliyor muydunuz?
bekliyorlar mıydı?
Future interrogative tense
bekleyecek miyim?
bekleyecek misin?
bekleyecek mi?
bekleyecek miyiz?
bekleyecek misiniz?
bekleyecekler mi?
Present negative interrogative tense
beklemez miyim?
beklemez misin?
beklemez mi?
beklemez miyiz?
beklemez misiniz?
beklemezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
beklemiyor muyum?
beklemiyor musun?
beklemiyor mu?
beklemiyor muyuz?
beklemiyor musunuz?
beklemiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
beklemedim mi?
beklemedin mi?
beklemedi mi?
beklemedik mi?
beklemediniz mi?
beklemediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
beklemiyor muydum?
beklemiyor muydun?
beklemiyor muydu?
beklemiyor muyduk?
beklemiyor muydunuz?
beklemiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
beklemeyecek miyim?
beklemeyecek misin?
beklemeyecek mi?
beklemeyecek miyiz?
beklemeyecek misiniz?
beklemeyecekler mi?

Examples of beklemek

Example in TurkishTranslation in English
""Afine dinlenmeye geçt kianaru'yu beklemek için, , Geri dönüş zamanı.""Afina laid to rest to await kianaru , the time of returning."
"Aslında seni beklemek için buraya geliyordum.""I was really coming over here to wait for you".
"Başla" diyene kadar beklemek zorundasın adamım!- Get back! You got to wait till I say "go," man!
"Bize katlı olması lazım, pencerede beklemek ve istemek...""we got to get decked up, wait at the window and solicit..."
"Buda'ya kavuşmak için ölmeyi beklemek niye?"Why wait to die to meet Buddha?
"Ben sabırsızlıkla, şerefi beklerim..."I eagerly await the honor... And the privilege
"Bir daha asla." denilmesi pek umurumda değil çünkü sadece oturur ve beklerim.I don't mind when they say, "Oh no, no more," 'cause then I just sit back and wait.
"Hemen git, Bart. Eğlenmene bak"... ...."ben seni beklerim" mi derdin?'Go ahead, Bart. Have your fun. I'll be waiting for you'?
"Kızlar Tuvaleti" - Dışarıda beklerim.I'll... wait outside.
"Virginia'nın masalarından birinin boşalmasını beklerim" dedi."l prefer to wait until one opens up in Virginia's station."
"Binmezsen çok fazla beklersin!" demiştin değil mi?"Get in, or you will wait too much!"
# Konuşulmayı beklersin, sesi tanırsın #You wait to be spoken to You'll know by the sound
- Aynen, vurulmayı. Ama bilmelisin ki, ördek avlamak süre alır. Bazen 2-3 saat beklersin.But you should know it can be a while, sometimes you wait 2-3 hours.
- Bir kase una koyar ve osurmasını beklersin.You put it in a bowl of flour and you wait till it farts.
- Daha çok beklersin. - Evet.You're going to have a long wait Yeah
"Eski sadık yaver, efendisinin dönüşünü bekler"."Old Faithful Awaits His Master's Return".
"Görür o uyumayan çocukları Yatağın ucunda bekler onları""She sees all those who do not sleep At the foot of the bed she waits, I'm told."
"Köpekler sahipleri dönmese de sadakatle bekler""Dogs waits loyally for a master who won't return"
"Para yeteneği bekler.""Money waits for talent. "
"Tanrı, birisinin kendine bir ekmek parçası vermesini uman bir dilenci gibi kımıldamadan bekler."God waits like a beggar standing still... "...before someone he hopes will give him some bread
"Birkaç gün bekledim ve sonra içinde restorana gelmem gerektiğini yazan bir e-posta geldi."I waited a couple of days and then I got an email telling me to come to, er... come to a restaurant.
"Birkaç saat bekledim.""l waited for several hours.
"Büyük helikopterler gelmek üzere." ve birkaç dakika bekledim."Big helicopters about to come," and waited a few minutes.
"Dünya telaş içinde, kusursuz olmak için bekledim" demişti.Said the world's in a rush, but he waited to be perfect.
"Nereden gelmiş olabileceğini, yaşam biçimini ve galaksisini hesapladım," "gezegensel kaçış hızı, kalkış göstergesi, gerekli yakıt kapasitesi" "ve sonra, bekledim."I worked out the possible provenance, the life form and galaxy, planetary escape velocities, launch windows, necessary fuel capacities, and then, I waited.
"Hiç gelmeyecek olsan da, her gün şelalenin orada seni bekleyeceğim.""Even if you never come, I will wait for you every day at the waterfall."
"Ne kadar sürerse sürsün seni bekleyeceğim.""I will wait for you, for as long as it takes. "
# Senin için bekleyeceğim. #"I will wait for you"
# Ve seni bekleyeceğim #And I will wait, I will wait for you
# Çünkü seni bekleyeceğim #- 'Cause I will wait, I will wait for you
"Ben kimin için bekliyorum?""For whom I am waiting for?"
"Seni bekliyorum, senin için yanıp tutuşuyorum, Peña Flor. ""I am waiting for you and yearning for you, Peña Flor. "
# Seni görmek için burada bekliyorum. #♪ here I am waiting to see ♪
## Tezgahta bekliyorum### I am waiting at the counter
- "Otobüs bekliyorum"'I am waiting for a bus.'

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'wait':

None found.