| - Biri neden hastamızı zehirlemek istesin ki? | Well, why would anyone try to poison our guy? |
| - Biri neden onu zehirlemek istesin? | Why should anyone want to poison her? |
| - Birisi ruhunu zehirlemek istiyor. | Somebody wants to poison your soul. No! |
| - Bob'u zehirlemek haricinde! | Other than poison Bob. |
| - Fronde 'de Kralı kim zehirlemek istedi? | Those who wanted to poison the King are conferring. |
| -Ben zehirlerim. | - I'd poison him. |
| Hepsini zehirlerim. | I'll poison them all: |
| Pencere kenarlarındaki tüm pastaları zehirlerim. | I will poison every pie on every windowsill. |
| Seni zehirlerim diye mi korkuyorsun? | You think I want to poison you? |
| Yoksa seni zehirlerim. | Or I will poison you. |
| "Birini nasıl zehirlersin?" | "How to kill someone with poison." |
| Birini nasıl yavaş yavaş zehirlersin? | How do you poison someone slowly? |
| Casus iğneleriyle zehirlersin ha beni? | - Not part of the plan. Inject me with some crazy spy poison? |
| Fareyi zehirlesin, kuduz köpeği zehirlersin. | You poison a rat, you poison a rabid dog! |
| Sadece zehirlersin, değil mi? | You just poison them. |
| "Bu zehirler bedeninle birlikte çalışacak. Böylece ellerini tekrar kullanabileceksin." | These poisons will work together with your body, help you find your hands again. |
| "Savaş adamın ruhunu zehirler ve onu köpeğe çevirir. " | "War poisons men's souls and turns them into dogs". |
| "Savaş adamın ruhunu zehirler. " | "War poisons men's souls". |
| "Örümcek gibi avına tuzak kurur..." "...onları zehirler ve sonra keser." | Like a spider, he traps his prey, poisons them, and then cuts. |
| "İnsanı pişmanlık yaşlandırır ve çevrenizdekileri kırgınlık zehirler." | "Regret makes you old, and bitterness poisons the people around you." |
| - Aynı zamanda seni zehirledim de. | - I also poisoned you. |
| - Pratikte onu zehirledim. | - I practically poisoned him. |
| - Sizce onu ben mi zehirledim? | You think I poisoned him? |
| - Tahılı ben zehirledim. | All right! I poisoned the grain, take them away. |
| - İçkilerini zehirledim. - Neden? | - I poisoned their drink. |
