Alkol tüketmek için dilimi çıkarıp her tarafımı yalayamam. | Sorry, I can't unhinge my jaw like a snake to consume alcohol. |
Ama City'nin eti tükenene kadar parayı almazsam o zaman tadı daha kötü olan babamızı tüketmek zorunda kalırım. | But if I do not receive the money by the time City's flesh has been consumed... well, at that point I'm gonna have to embark... on the less savory task of consuming our father. |
Ama hayatınızı tüketmek istemiyorum. | But you don't want it to consume your life. |
Ben, tüketmek ve beni tüketir. | I consume you, and you consume me. |
Biliyor musun, ben bir yerde okumak Ölen sevdiklerinize adet tüketmek yas eylemi olarak Amazon Yanomamo kabile olduğunu. | You know, I read somewhere that the Yanomamo tribe in the Amazon consume pieces of their deceased loved ones as an act of mourning. |
Ama bu yaz ölçülemeyecek kadar çok kan tükettim. | But this summer, I consumed an immeasurable amount of blood. |
Ben de kendimi tükettim. | I consumed myself. |
Ben, Mc diyetim boyunca 13 kilo şeker tükettim. | Over the course of my McDiet, I consumed 30 pounds of sugar from their food. |
Hastalığı yenmek, seni kurtarmak için kendimi tükettim. | I'd became consumed with saving you, Conquering the disease. |
Hepsini tükettim. | I consumed all of it. |
'Senin bütün ruhunu tüketeceğim! | 'I will consume your very soul! |
Başka bir takımla yemek yeme planım olmadığı için de mandalinalı tavuğumu uygun gıdam olarak zevkle tüketeceğim. | And as I have no plans to eat with any other team, I will consume my tangerine chicken with the appropriate gusto. |
Seninki gibi ilkel bir akıl her düşünceni tüketeceğim. | A mind as primitive as yours, I will consume your every thought. |