- Tüm derslerini yeniden atamak zorundayım. | I have to reassign all of her classes. |
Bardaki gizli göreve gittiğinde kullandığın telefon tekrar atamak istediler ama senin için sesli mesaj bırakılmış. | The cell you were issued when you went undercover at the bar, they wanted to reassign it, but there's voice mail for you on it. |
Ben size herhangi bir görev atamak istiyorum I yeteneğine olduğunu düşünüyorum. | I'd assign you any task I think you're capable of. |
Beni yedek göreve atamak bilimi katletmektir. | Gettin' assigned a backup is a bunch of BS! |
Bu işe başkasını atamak isteyişimin nedeni de tam olarak bu duyguların. | I get it. But that emotion is exactly why I need to assign this to someone else. |
Bu görev için hayatımı dahi riske atarım. | I'm willing to risk my life for this assignment. |
Hayır, ben sana bir asistan atarım. | No. I'll assign you an assistant. |
Seni korumaları için birilerini atarım. | I assign to men to protect you. |
Çuvallarsan, Stillman seni kuzey kutbunda bir hava tahmin istasyonuna atarım. | You screw this up... and I'll have you assigned to a weather station above the Arctic Circle. |
İyi iş çıkartmışsın, belki bundan sonra seni Hoffa davasına* atarım! | Great police work. Maybe I can get you assigned to the Hoffa case next! |
Stalingrad savunmasina; en acimasiz taraftarlarindan birini, Stalin'in savastan önceki birden çok katliamindan sorumlu Ukraynali Nikita Krusçev'i atar. | He assigns the defense of Stalingrad to one of his most rutheless henchmen, the Ukrainian Nikita Khrushchev, Nikita Khrushchev who had been responsible for several of Stalin's massacres before the war. |
Uh, Ira bulunan kusur veriyor erişim koordinatlarını atar taban koduna dünyada istasyonları izleme GLONASS için. | Uh, the flaw that Ira found allows access to the base code that assigns coordinates to GLONASS monitoring stations around the world. |
- Davaya seni ve Mia'yı atadım. | - I assigned you and Mia to this case. |
- Mia'yla seni bu davaya atadım. | - I assigned the case to you with Mia. |
- Onu,ülkemiz için,alınırsa ulusal güvenliğimiz için endişeleneceğim, çok önemli bir göreve atadım. | - I've assigned him to a mission so important for our country that I fear for our national security if he am taken off it. |
Bay Harbor kasabı. Seni geçici olarak göreve atadım. | I got you temporarily assigned. |
Bay Tarses, savunmanız için, size bir vekil atadım, Yarbay William Riker. | For your own protection, I've assigned a counsel to you, Cmdr William Riker. |
- Artık bir avukata karar ver, ya da resmen ben atayacağım ve azletmene de müsaade etmeyeceğim. | You have to settle for an attorney or l will assign one to you. And won't allow you to dismiss him. |
Durumu denetleyecek bir görevli atayacağım. | I will assign a court liaison to oversee your case. |
Eğer bu sorumluluğu kaldıramayacaksanız, sizin yerinize La Forge atayacağım. ve taktik yerinize dönün, bu kayıtlarda bir kınama olarak görünmeyecek, sadece bir görev değişimi. | If you cannot carry out this role, I will assign it to La Forge and return you to Tactical, recording it not as a reprimand, but as a transfer. |
Yoksa ben bir tane atayacağım. | Or I will assign one. |