- Kendimi Tanrı'ya adamak istiyorum. | I wish to devote myself to God. |
- Kendini ihtişamlı kurtarıcımıza adamak için rahibe olmana gerek yok. | You need not become a nun to devote yourself to our magnificent savior. |
Aramızda kalsın, sevmediğim çocuklara kendimi adamak çok daha zor. | Well, between you and me, it's a lot harder to be devoted to kids I don't particularly like. |
Aşık olup kısa zamanda evlenmişler. Ve annem kendini bize tamamen adamak için piyanoyu bırakmış. Yani kızlarına. | They fell in love, soon got married and my mother gave up the piano to devote herself completely to us, her daughters. |
Ben onların yaptıklarını hiçbir zaman yapamam. O tür bir beyni anlamak için kendini adamak. | I could never do what you do-- devote myself to understanding a mind like that. |
Beni bu uğursuzluktan kurtarırsan ben rezil hayatımın geri kalanını iyi şeyler yapmaya adarım. | Deliver me from this evil... and I will devote the rest of what is left of my wretched life... to doing good. |
Kendimi size adarım. | l'll be devoted to you. |
Çaba gösterecek cesaretin varsa, kendimi tümüyle sana adarım. | If you're brave enough to commit, I'll devote myself entirely to you. |
İtaatkârım olmayı kabul edersen kendimi sana adarım. | If you agree to be my submissive, I will be devoted to you. |
Kendini%100 size adar. | He devotes himself to you 100o/. |
Kovalamaca oyunundan çok az farklı bulduğu temassız karate turnuvalarına katılmaktansa Lee kendini silahsız dövüşe daha bilimsel bir yaklaşım getirmeye adar. | Rather than participating in non-contact karate tournaments which he considers little more than glorified games of tag Lee instead devotes himself to devising a more scientific approach to unarmed combat. |
"Hayatımı askerliğe adadım ve bu kin dolu mücadelenin sonunda elimize korkunç maddi ve manevi kayıplardan başka bir şey geçmedi." | I've devoted my life to arms... and we have undergone a fearful loss of noble lives and valuable property in this hateful struggle." |
#Aklım da başımdan gitti. #Kendimi adadım umutsuzca... #...sana. #Kendimi adadım umutsuzca... #...sana. | I'm out of my head hopelessly devoted to you hopelessly devoted to you |
#Kendimi adadım umutsuzca... #...sana. | Hopelessly devoted to you-u-u-u-u |
#Kendimi adadım umutsuzca... Affedersiniz. | I'm hopelessly devoted to -- excuse me. |
#Kendimi adadım umutsuzca... Merhaba, Olive! | I'm hopelessly devoted -- hi, olive! |
Hayatımın geri kalanını ona adayacağım. Onun mirasını korumak için. | I will devote the rest of my life to preserving that kid's legacy. |
Her anımı sadece senin mutluluğuna adayacağım. | I will devote... my every waking moment to your happiness alone. |
Kore bayrağına söz veriyorum ki ülkem ve insanının zaferi için kendimi adayacağım. | I pledge to the Korean flag, that I will devote myself for the glory of my country and my people. |