Kucaklamak (to embrace) conjugation

Turkish
24 examples

Conjugation of kucaklamak

Ben
Sen
O
Present tense
kucaklarım
I embrace
kucaklarsın
you embrace
kucaklar
he/she/it embraces
Past tense
kucakladım
I embraced
-
-
Future tense
kucaklayacağım
I will embrace
-
-
Present continuous tense
kucaklıyorum
I am embracing
-
-

Examples of kucaklamak

Example in TurkishTranslation in English
"Seni kucaklamak isterdim, ama ölüyorum.I would have liked to embrace you, but I'm dying.
"Seni kucaklamak isterdim... "ama ölüyorum.I would have liked to embrace you, but I'm dying.
- Ya yavaş ölüm ya da hayatı kucaklamak?a slow march toward death, or are we gonna embrace life?
...tek kızlarını kucaklamak için gelirlerken..."...came running to embrace their only... "
Ama karşılığında bir şey yapmak istiyoruz ve bu da sizin müvekkiliniz için Bay Barsetto. - Annesinin sergisini resmen kucaklamak için.But we do want something in return, and that is for your client, Mr. Barsetto, to publicly embrace his mother's exhibit.
Davama inanan her kim olursa, onu kucaklarım Yunan, Karyan, Lidyalı, İyonyalı.For I will embrace in my cause any man... Greek, Carian, Lydian, Ionian - who believes in it.
Her inanıştaki adamı kucaklarım.I embrace men of all faiths.
Hélène'i kucakladığımda, bütün kadınları kucaklarım.When I embrace Hélène, I embrace all women.
Söyledikleri şeyi yapmadım ama eğer sana yarıdmı dokunacaksa ölümü kucaklarım.I did not do this thing but I embrace death, if it helps you.
"İşte o esnada birine âşık olursan "umut tekrar filizlenir." "Ve hayatı tutkuyla kucaklarsın!"If at that time, you fall in love with someone hope will blossom again from the earth and embrace life with passion!
Beni kucaklarsın.You embrace me.
Gelecekten korkabilirsin ya da onu kucaklarsın.You can fear the future or you can embrace it.
Gözlemlersin, kucaklarsın ve alırsın ama geride kalıp görünmez olmaya çalışırsın.You observe and you embrace and you take in, but you stay back and you try to stay invisible.
Madonna gibi olup gollum* gibi kollarınla gençliğine tutunmaya devam edebilirsin. Ya da Meryl Streep gibi yapar ve yaşını zarif bir şekilde kucaklarsın.you can be like Madonna and cling to youth with your gollum arms or you can be like meryl streep and embrace your age with elegance.
Amca girer, Treplyov kucaklar onu:Enter the uncle, Treplyov embraces him:
Anlamsızlık alemi bunları kucaklar.the realm of nothingness embraces them
Bir "kadın" hayatı kucaklar yaşamını daha iyi yapacak seçimler yapar."A woman embraces life. "A woman makes choices to make her life better.
Bu yüreğim kucaklar...# That this heart of mine embraces #
Böylece bu yabancı dünya gelir ve kucaklar beni.ln which this strange world comes and embraces me.
- Karanlığı kucakladım zaten.I already embraced the darkness.
-Ve seni kucakladımAnd embraced you
Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri Buhtunnasır put yaptı. Ben ki zamansız bahçeleri kucakladım.Buhtunnasir turned the beauties into icons, wandering in the vineyards l who has embraced timeless gardens
Deneyimlerimi yaldızlı kafeslerin ötesinde kucakladım.[Laughter] I've embraced my experiences beyond the gilded [Bleep]... Cages.
Hayır, Myrtle. Aksine kucakladım kaderimi.No, Myrtle, I've embraced it.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

kabaklamak
squash
konaklamak
roost
kuşaklamak
do

Similar but longer

kucaklanmak
do
kucaklaşmak
embrace

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'embrace':

None found.
Learning languages?