| Atomlarına ayrıldıktan sonra kredilerim çoğalacak. | So that you get disintegrated and I get a stackload of credits. |
| Borçtan dolayı kredilerim iptal edildi. | The debt has erased my credit. |
| Sadece üniversite kredilerim hakkında birisiyle konuşmaya çalışıyordum. | Trying to talk to somebody about my college credits. |
| Yerine başka bir ders bulamazsam, kredilerim düşecek. | If l don't add another one in its place, then l'll fall way behind in credits. |
| "Gönderdiğin krediler için teşekkürler.Yardımcı oldular... | "Thank you for the credits you forwarded. |
| "Verdiğiniz krediler için teşekkür ederim." | "Thank you for your credits. |
| Aldığı kredileri kendi şirketlerine dağıtmış, giden krediler geri dönmüyor. | He distributed the credits to his own firms so what is given away is not coming back. |
| Başka şeyim yok, fakat krediler yeterli. | I don't have anything else, but credits will do fine. |
| Bu gibi anlarda tüketim ve krediler yükselir ama mali düşüş kendini korumaya devam eder. | In such times comsumption and credits increase, but savings decrease. |
