" Anladım ki istemek denemeyi gerektiriyor." | "I figured wanting would lead to trying," |
"Başarı istiyorsan başarılı olmayı istemek zorundasın." | "If you want success, you've got to love being successful." |
"Bu kitap adına 'istemek' denen kadim gücü kullanır." | "This book uses the ancient power of wanting." |
"Zor şeydir öyle çekip gitmeyi istemek | "Is tough to have the feeling that you wanted to go |
"Öğrenmek bilmediğini, istemek yapamadığını ifade eder." | Learning means not knowing; wanting means not being able to. |
"2 aylık ihbar, 2 aylık da tazminat isterim" bu tarz bir şeyler söyledi. | "then, what I want is two months' notice, "and two months' pay," or something like that. |
"Barometre" ile tanışmak isterim. | I want to meet The Barometer. |
"Belki bir gün çocuk isterim"? | "Maybe I want kids someday"? |
"Ben sadece M-14'ümü isterim! | I just want my M-14! |
"Ben, ona kalbimi vermeyi isterim" | "I want to give him my heart" |
! Oh! Belki sen biraz şey istersin yani biraz gevşemek? | Maybe you want just want to, you know, chill a little? |
" Ne istersin oğlum? | "what is it that you want, my son? |
"...belki Harry Gulkin'le tanışmak istersin" dedi. | "you might want to meet up with Harry Gulkin. |
"Benim için farketmez." "Benim için de farketmez, evet, nereye gitmek istersin?" | "Oh, I don't mind." "Well, I'm easy, so where do you want to go?" |
"Bob, hangisini istersin? | "Bob, which one do you want for your study?" |
""Bayrak değişmemeli"" grubuna kim lider olmak ister?" | Who wants to lead the "Flag Should Stay The Way It Is" team?" Me. |
"Ama Radha daha fazlasını ister." | "But Radha wants more." |
"Benimle kim kahve içmek ister?" Bu çok kötü. | "Who wants to have a coffee with me?" |
"Beyler, kim Macaristan'a dönmek ister?" Ben miydim? | "Boys who wants to go home to a lovely Hungary?" Was it me? |
"Bir kadın gerçekte ne ister?" | "What a woman really wants. " |
! Bir dilim ekmeği ben istedim. | I wanted a slice of bread. |
! Sana düzgünce teklif etmek istedim. | I wanted to propose to you properly. |
" Hep böyle bir mahallede seninle yaşamayı istedim. " | I've always wanted to live In the neighbourhood with you |
" Hep senin gibi bir komşu istedim tam senin gibi olmasını istedim. " | I have always wanted to have a neighbour Just like you |
"...kabul etmek istedim... | - I wanted to buy -- but I could not! |
Biraz sonra o diskoteğe uğramanı isteyeceğim. | I will want you to run over and check on that discotheque a little later on. |
Birbirimize kanka demek zorundaysak, kusmak isteyeceğim. | I will want to saliva vomit if we have to call each other buddy. |
Bununla birlikte, detaylı bir test yapılmasını isteyeceğim. | Nevertheless, I will want to examine it in detail. |
Giderken onları isteyeceğim. | I will want them when I leave. |
Konuşmak isteyeceğim ama şu anda hazmediyorum. | I mean, I will want to talk about it, but right now I'm still processing. |
Ama inan bana, seni her zamankinden çok istiyorum. | But believe me, I am wanting you even more. |
Ben sadece seni istiyorum. | l am wanting you only. |
Ben yemek istiyorum. | Hey,I am wanting the foods! |
Seni bir eş olarak istiyorum. | l am wanting you as a wife.. |
Seni ellerimle tutmak istiyorum. Ta ki ışıldamayana dek sıkmak. | I am wanting to catch you in my hands, to squeeze you until you cannot shine no more. |