- Bu işe karışmak istemiyorum Patricia. | - I don't want to get involved. |
- Bu işe karışmak istemiyorum. | - I don't want to get involved. |
- Hayır bu işe karışmak istemiyorum. | - No, I don't want to get involved. |
- Üzgünüm, memur bey ama bu işe karışmak istemiyorum. | I'm sorry, Deputy, I prefer not to get involved. |
Alice'i temizlikçi olarak işe alan kadını aradım. Ama işe karışmak istemedi. Serserinin tekiymişim gibi davrandı. | I-I called the lady who hired Alice to clean her house, and she did... she did not want to get involved. |
Böylece ben de işe karıştım. | So I got involved. |
O yüzden bu işe karıştım. | That's why I got involved. |
San Antonio'daki eski okul arkadaşlarımdan birileriyle bir işe karıştım. | I got involved with some guys that I went to school with back in San Antonio. |