Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Giydirmek (to dress) conjugation

Turkish
25 examples

Conjugation of giydirmek

Ben
Sen
O
Present tense
giydiririm
I dress
giydirirsin
you dress
giydirir
he/she/it dresses
Past tense
giydirdim
I dressed
-
-
Future tense
giydireceğim
I will dress
-
-
Present continuous tense
giydiriyorum
I am dressing
-
-

Examples of giydirmek

Example in TurkishTranslation in English
"...onu bağışlanmış ve çöpe atılmış kıyafetlerle giydirmek..."...to dress him well in donated, cast-off clothes,
- Ama güzel bir kız. Minnettar olmalısın çünkü bir gün seni giydirmek için burada olmayacağım.Look, you need to be grateful, because one day, I won't be here to help dress you.
13 yaşına kadar onu hep ben giydirmek zorunda kalmıştım, biliyor musunuz?Do you know that I used to have to dress him till he am 1 3?
Adamın işi cesetleri giydirmek ya.The man dresses up dead people like dolls for a living.
Ama şimdi Emma burada, ben onu ren geyiği gibi giydirmek istiyorum ve onun aptal gibi görünmesini istiyorum.But now that Emma's here, I wanna dress her up like a reindeer and make her look like an idiot.
Chitti'yi giydiririm.- l change Chitti's dress. - including brief.
En kısa sürede oğlunu kaldırıp giydiririm.I can get your boy up and dressed in no time.
Günün birinde ben de kendi çocuğumu dünyanın yedi harikasından biri olarak giydiririm ve beraber şeker için yalvarmaya gideriz.Then someday I'll dress my own kid up as one of the seven wonders of the world, and we will go around begging for sugar.
Hadi gidelim, takside giydiririm.I dress her in a taxi.
Sabah seni giydiririm.And I'II dress you in the morning.
- Onu nasıl böyle giydirirsin?- How can you dress him like that?
Onları yıkarsın, giydirirsin, beslersin.shower them, dress them, feed them.
Onu yeniden giydirirsin.You'll re-dress him, change his haircut.
Uyanınca altını değiştirirsin. Sonra giydirirsin.So when he gets up, you gotta change his diaper and then get him dressed.
Çocuğu temizler, giydirirsin... ama asla iyi yapamazsın.That child had bad blood. You can clean it, dress it up, but you will never make it good.
Annem beni komik giydirir.My mommy dresses me funny.
Bir anne çocuğunu yatırır, onu rahat ettirir, ona mama verir onu giydirir, onu eğitir.A mother puts a child to bed, comforts him, feeds him, dresses him, educates him!
Bizi baştan çıkarmak için, Şeytan kötülüğü giydirir, Onu güzel gösterir.In order to tempt us, the devil dresses evil up, makes it look good.
Ne çeşit bir kilise, çocukları şeytanlar gibi giydirir?What kind of church dresses kids like satanists?
Seni kim böyle giydirir ki?Who dresses you like this?
- Kıyafetlerini giydirdim.He's dressed.
- Sonra onu giydirdim.- And I dressed him.
Bay Jennings, Onu yıkayıp giydirdim.Mr. Jennings, I've washed him and dressed him.
Besledim, giydirdim, soydum hastalığınızda baktım.I've fed you, dressed and undressed you, nursed you in sickness.
Böylece onu giydirdim. 22'lik tüfeği aldık.So I get her all dressed up. We get the .22 out.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

gerdirmek
stretch
gezdirmek
show around

Similar but longer

giydirilmek
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'dress':

None found.