'İyi' kategorisi altında değerlendirilebilecek bütün davranışları sergilemek. | To exhibiting all the traits that might Commonly be grouped under the heading "nice." |
Bu arada Henry'e teşekkür ettiğini hiç duymadım. O şey ne - sergilemek için harika döküman. | By the way I haven't heard you thank Henry for, what am it - the awesome infusion to your exhibit. |
Bunları her zaman sergilemek istemişimdir. | I've always wanted to exhibit them. |
Cellini Venüs'ümüzü bir sergide sergilemek üzere.... ...ödünç almak istiyorlar.Fransız Koleksiyonu'nun Şaheserleri sergisi. | Our Cellini Venus is to be the outstanding feature... of a great loan exhibition, Masterpieces of French Collections. |
Disiplin, yetkililere saygı, kurallara uymakta iyi niyet sergilemek zorunda kalacaksınız, ki bunların hiç birisi iyi olduğun alan değil. | You're gonna have to exhibit discipline, a respect for authority, a willingness to follow the rules, none of which are your strong suit. |
Hatta sergilerim bile vardı. | I even had some exhibitions. |
Beni bir kez daha hayal kırıklığına uğratırsan kreş çocuklarının parmak boyamalarını sergilersin | Disappoint me again and you'll be curating finger-painting exhibitions for preschoolers. |
"Enteller" kimsenin görmek istemediği sergiler için birbirini öldürüyor. | Eggheads killing each other over exhibits no one really wants to see. |
-Onları sergiler gibi sıraya dizmeniz gerekmez. | That doesn't mean you parade them around like exhibits. |
Bu odadaki sergiler an be an... işlenmiş çeşitli suçlar olarak eklenecek. | The exhibits in this room will be added to... from time to time as various crimes are committed. |
Edvard Munch tekrar halkla yüzleşir ve tam olarak nerede durduğunu ve neyi temsil ettiğini gösterir. Şimdiye kadar yarattığı her şeyi sergiler: | Edvard Munch again faces the public... and to show exactly where he stands and what he stands for exhibits everything he has ever created: |
Evet, sergiler o kadar etkileyiciydi ki bütün gece orada kaldı. | Yeah, the exhibits were so fascinating he stayed there all night. |
Profosyonel olmayan davranış sergiledim. | I exhibited unprofessional behavior. |