Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Seslenmek (to call) conjugation

Turkish
29 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
seslenirim
seslenirsin
seslenir
sesleniriz
seslenirsiniz
seslenirler
Past tense
seslendim
seslendin
seslendi
seslendik
seslendiniz
seslendiler
Future tense
sesleneceğim
sesleneceksin
seslenecek
sesleneceğiz
sesleneceksiniz
seslenecekler
Present continuous tense
sesleniyorum
sesleniyorsun
sesleniyor
sesleniyoruz
sesleniyorsunuz
sesleniyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
sesleniyordum
sesleniyordun
sesleniyordu
sesleniyorduk
sesleniyordunuz
sesleniyorlardı
Present negative tense
seslenmem
seslenmezsin
seslenmez
seslenmeyiz
seslenmezsiniz
seslenmezler
Present continuous negative tense
seslenmiyorum
seslenmiyorsun
seslenmiyor
seslenmiyoruz
seslenmiyorsunuz
seslenmiyorlar
Past negative tense
seslenmedim
seslenmedin
seslenmedi
seslenmedik
seslenmediniz
seslenmediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
seslenmiyordum
seslenmiyordun
seslenmiyordu
seslenmiyorduk
seslenmiyordunuz
seslenmiyordular
Future negative tense
seslenmeyeceğim
seslenmeyeceksin
seslenmeyecek
seslenmeyeceğiz
seslenmeyeceksiniz
seslenmeyecekler
Present interrogative tense
seslenir miyim?
seslenir misin?
seslenir mi?
seslenir miyiz?
seslenir misiniz?
seslenirler mi?
Present continuous interrogative tense
sesleniyor muyum?
sesleniyor musun?
sesleniyor mu?
sesleniyor muyuz?
sesleniyor musunuz?
sesleniyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
seslendim mi?
seslendin mi?
seslendi mi?
seslendik mi?
seslendiniz mi?
seslendiler mi?
Past continuous interrogative tense
sesleniyor muydum?
sesleniyor muydun?
sesleniyor muydu?
sesleniyor muyduk?
sesleniyor muydunuz?
sesleniyorlar mıydı?
Future interrogative tense
seslenecek miyim?
seslenecek misin?
seslenecek mi?
seslenecek miyiz?
seslenecek misiniz?
seslenecekler mi?
Present negative interrogative tense
seslenmez miyim?
seslenmez misin?
seslenmez mi?
seslenmez miyiz?
seslenmez misiniz?
seslenmezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
seslenmiyor muyum?
seslenmiyor musun?
seslenmiyor mu?
seslenmiyor muyuz?
seslenmiyor musunuz?
seslenmiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
seslenmedim mi?
seslenmedin mi?
seslenmedi mi?
seslenmedik mi?
seslenmediniz mi?
seslenmediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
seslenmiyor muydum?
seslenmiyor muydun?
seslenmiyor muydu?
seslenmiyor muyduk?
seslenmiyor muydunuz?
seslenmiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
seslenmeyecek miyim?
seslenmeyecek misin?
seslenmeyecek mi?
seslenmeyecek miyiz?
seslenmeyecek misiniz?
seslenmeyecekler mi?

Examples of seslenmek

Example in TurkishTranslation in English
- Bana böyle seslenmek zorunda değilsin.- You don't have to call me that.
- Bana öyle mi seslenmek istiyorsun?- That what you want me to call you?
- Bana öyle seslenmek zorunda değilsin.You don't have to call me that.
- Onalara seslenmek istiyorum.- I want to call out to them.
- Uyandırmak için üç kere seslenmek gerekir.- You have to give him three wake-up calls.
#Gecenin içinden belki seslenirim sana#Baby, I'm calling your name in the night
- Ben sana hazır olduğumda seslenirim...- I'll call you... bye... when it's ready.
- Eğer ihtiyacım olursa sana seslenirim.- I'll call you if I need you.
- Sana canım ne isterse öyle seslenirim seni dönme, ucube sakallı yaratık.- I'll call you what I damn well want, you gender-bending, weirdy beardy freak of nature.
- Bana nasıl adımla seslenirsin.- How dare you call me by name.
Ama Mildred gibi bir isim verirsen ona baş çavuş Melnick diye seslenirsin.But with a name like Mildred you might as well call her Staff Sergeant Melnick.
Bana nasıl savcı diye seslenirsin?How could you call me prosecutor?
Bana nasıl seslenirsin?What do you call me?
Bir dahaki sefere seslenirsin, gelirim.Next time, why don't you call me over there?
- Sadece Adam bana böyle seslenir.- Adam's the only one that calls me that.
Annem de bana "evlat" diye seslenir.Child? is what my mother calls me.
Babam bana o şekilde seslenir.Well, my dad calls me Mrs. Henry.
Bana akrabalarım Robert Lee diye seslenir.It's kin of mine is all that calls me Robert Lee.
Bana internetten garip giysiler alır... Bana Sergio diye seslenir.Um, she buys me weird clothes online and calls me Sergio.
"Hey anne, ben geldim" diye seslendim.I called, "Hey, Ma! I'm home."
- Bir gün, Bu kıza "anne" diye seslendim- One time, I called this girl "mom".
- Evet, ben seslendim, adın buysa...- Yeah, I called you if your name is-
- Sana bu yüzden seslendim.- I called you.
- Üç defa seslendim size.I called you three times.
Sana "Tavşan" diye sesleneceğim.I will call you Rabbit.
Size 7 cücelerin isimleriyle sesleneceğim.I will call you by your dwarf names.
Şu andan itibaren sana aşkım diye sesleneceğim.From now on I will call you oppa.
Sana sesleniyorum.I am calling you.
Tanrım, sana sesleniyorum.Lord, I am calling you.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'call':

None found.