Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Satmak (to sell) conjugation

Turkish
35 examples
This verb can also mean the following: market, betray
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
satarım
satarsın
satar
satarız
satarsınız
satarlar
Past tense
sattım
sattın
sattı
sattık
sattınız
sattılar
Future tense
satacağım
satacaksın
satacak
satacağız
satacaksınız
satacaklar
Present continuous tense
satıyorum
satıyorsun
satıyor
satıyoruz
satıyorsunuz
satıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
satıyordum
satıyordun
satıyordu
satıyorduk
satıyordunuz
satıyorlardı
Present negative tense
satmam
satmazsın
satmaz
satmayız
satmazsınız
satmazlar
Present continuous negative tense
satmıyorum
satmıyorsun
satmıyor
satmıyoruz
satmıyorsunuz
satmıyorlar
Past negative tense
satmadım
satmadın
satmadı
satmadık
satmadınız
satmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
satmıyordum
satmıyordun
satmıyordu
satmıyorduk
satmıyordunuz
satmıyordular
Future negative tense
satmayacağım
satmayacaksın
satmayacak
satmayacağız
satmayacaksınız
satmayacaklar
Present interrogative tense
satar mıyım?
satar mısın?
satar mı?
satar mıyız?
satar mısınız?
satarlar mı?
Present continuous interrogative tense
satıyor muyum?
satıyor musun?
satıyor mu?
satıyor muyuz?
satıyor musunuz?
satıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
sattım mı?
sattın mı?
sattı mı?
sattık mı?
sattınız mı?
sattılar mı?
Past continuous interrogative tense
satıyor muydum?
satıyor muydun?
satıyor muydu?
satıyor muyduk?
satıyor muydunuz?
satıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
satacak mıyım?
satacak mısın?
satacak mı?
satacak mıyız?
satacak mısınız?
satacaklar mı?
Present negative interrogative tense
satmaz mıyım?
satmaz mısın?
satmaz mı?
satmaz mıyız?
satmaz mısınız?
satmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
satmıyor muyum?
satmıyor musun?
satmıyor mu?
satmıyor muyuz?
satmıyor musunuz?
satmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
satmadım mı?
satmadın mı?
satmadı mı?
satmadık mı?
satmadınız mı?
satmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
satmıyor muydum?
satmıyor muydun?
satmıyor muydu?
satmıyor muyduk?
satmıyor muydunuz?
satmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
satmayacak mıyım?
satmayacak mısın?
satmayacak mı?
satmayacak mıyız?
satmayacak mısınız?
satmayacaklar mı?

Examples of satmak

Example in TurkishTranslation in English
"Annem gözlerimi satmak istedi!""My mother wanted to sell my eyes!"
"Bay Carson, kaçmaya karar verdim... "...ve acaba satmak için birkaç gümüş alabilir miyim?" dedi.She said, 'Mr Carson, I've decided to run away and I wonder if I might take some of the silver to sell. '
"Bir bilet bile satmak zor!""It's hard to sell even one ticket"
"Eğer bir yalanı satmak istiyorsan gazetecileri buna ikna etmelisin" derdi.If you want to sell a lie... get the press to sell it for you.
"Hayatının geri kalanında şekerli su mu satmak istersin yoksa tarih yazmak mı?""Do you wanna sell sugared water for the rest of your life or do you wanna make history?"
- Arabayı satarım.- I'd sell the car.
- Babua'nın mutluluğu için herşeyi satarım.- I'll sell anything for his joy.
- Balık satarım.- I sell fish.
- Bana verirsin ben burada satarım. Kârı da paylaşırız..Give it to me,I'll sell it here,and we'll share the profit.
- Belki taksiyi satarım, sonra da ev benim olur.Perhaps I sell taxi, then... Little house be all mine.
- Ah, boşver, bu kadar emlak satarken, işler bu kadar iyi giderken, herhalde sen de bir sabah satarsın.- Oon't gripe to me. With that big piece of real estate and this thriving business, you could just sell an acre.
- Arkadaşlarını nasıl satarsın?How could you sell out your friends? !
- Ben yaparım, sen satarsın.- Yeah! I cook, you sell.
- Bir araba satarsın...- You'd sell a car...
- Hepsini satarsın.- You can sell it all.
"Drama satar."Drama sells.
"Favori mağazam ayrıca düdük de satar" değil.Not "my favorite clothing store also sells bongs."
"Güzellik uzmanıdır ve gıda satar" diyor. Uyuşturucu satıyor."He says he's a beautician and sells you nutrition." He sells drugs.
"Ruhunu Şeytan'a satar.""He sells his soul to the Devil."
"Topal çoban çatal sapan yapar satar" diyebiliyorum ama.Although I have no problem with "Sally sells seashells by the seashore."
" Zamanı " Mutiny adlı bir şirkete sattım.I retrofitted the mainframe. I sold the time to an exciting company called Mutiny.
"Ben seni sattım, sen beni sattın.""I sold you, you sold me. "
"Ben seni sattım..."I sold you...
"Bir sürü genç kadını istememelerine rağmen hapsettim." "Onları köle gibi çalıştırdım ve bebeklerini en yüksek fiyat verenlere sattım."I incarcerated a load of young women against their will, used them as slave labour, then sold their babies to the highest bidder."
"Bir zamanlar dünya kadar büyü kitabım vardı ama maalesef hepsini Yorkshireli bir bilgeye sattım.""I did have a great many magical books at one time, "but, alas, I sold them all to a learned man of Yorkshire."
"Eğer arılara bakmayacaksan onları mecburen satacağım.""If you keep on avoiding bees, I will sell them."
"Sinematografı bana verirsen tüm ordumu sana satacağım.""I will sell you my entire army if you give me the cinematograph."
- Malzemelerimi satacağım.I will sell some of my equipment.
Aşkımı ve yeteneğimi satacağım.I will sell my talent and love.
Belirli bir miktar için Hindistan'a satacağım.l will sell India for any amount.
"Güvence satıyorum."I am selling security.
"Okumaya devam edebilmek için şeker satıyorum, böylece sokaklara düşüp uyuşturucu satmayacağım."I am selling candy so I can stay in school and not end up on the street selling drugs."
- Benzin istasyonunu satıyorum.- I am selling the gas station.
Araba satıyorum, yünleri boyuyorum Obadiah öğretmenlik gibi bir iş bulmamı istiyor. Çünkü kıtlık var ve mısır bu sene bizi kurtarmayacak.I am selling cars, I'm dyeing wool, obadiah wants me to take a job as a schoolteacher, because there's a drought, and the corn isn't gonna save us this year.
Aynı dükkanda on beş yıldır içki satıyorum.Fifteen years I am selling liquor out of the same store.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

saklatmak
swish
sapıtmak
go haywire
sardırmak
constrain
sarkmak
sag
sarsmak
shake
sası kokmak
do
satıp savmak
sell up
satıya çıkarmak
remove sati
sattırmak
let somebody sell something
savrulmak
skid

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'sell':

None found.