Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Ortaya çıkmak (to come up) conjugation

Turkish
13 examples

Conjugation of ortaya çıkmak

Ben
Sen
O
Present tense
ortaya çıkarım
I come up
ortaya çıkarsın
you come up
ortaya çıkar
he/she/it comes up
Past tense
ortaya çıktım
I came up
-
-
Future tense
ortaya çıkacağım
I will come up
-
-
Present continuous tense
ortaya çıkıyorum
I am coming up
-
-

Examples of ortaya çıkmak

Example in TurkishTranslation in English
... Sadece gerçekten büyük bir rakamla ortaya çıkmak istedik."We just really wanted to come up with a really big number.
Amerika'nın şenlendirilmesinin yeni bir muhasebesiyle ortaya çıkmak zorundayız.We have to come up with a new accounting of the peopling of the Americas.
Belki de "Standart Model" yanlış ve daha iyi bir modelle ortaya çıkmak zorundayızdır.Maybe the standard model is wrong and we have to come up with a better model.
Bu korkunç soğuğa dayanmak için, atalarımız gerçekten dâhiyane bir şeyle ortaya çıkmak zorundaydı.To withstand this terrible cold, our ancestors had to come up with something really ingenious.
Dinle, benim sorunum sadece bir planla ortaya çıkmak değil. Bir yapbozun parçalarını doğru yerine oturtmam gerekiyor.See, my problem is not only I have to come up with a scene, but it's gotta have the right shape to fit in the jigsaw puzzle.
Ve ben de... size gelmiş bulundum ve aniden ortaya çıkarım diye düşündüm.and I happened... to come by your place and I thought I'd just come up.
Peşinde yarım düzüne uluslararası birim varken sadece bunun gibi özel durumlarda ortaya çıkarsın.When you have half a dozen international agencies calling for your head, you only come up for air on special occasions, like this.
Bazen ortaya çıkar, Abby. Seni ve anneni ne kadar özlediğini biliyorsun.I mean... it comes up sometimes, Abby, you know, how he misses you or your mom.
Bu mekanize birlik, yoluna çıkan bütün engelleri aşmayı bilir. Doğal afetlerle tekrar ve tekrar karşılaşır, Zarar görse de, daima gülerek yeniden ortaya çıkar.A mechanized army on wheels that rolls over any obstacle in its path, that meets calamity again and again, but always comes up smiling.
Bunlar gül güzelliğini kaybettiğinde ortaya çıkar. - Anlarsın ya.Well, this sort of thing only comes up when the bloom goes off the rose if you know what I mean.
Eğer Kate McPherson'a bir şey olursa, o ceset ortaya çıkar.Anything happens to Kate McPherson, that body comes up.
Hep gül kokusuyla ortaya çıkar!He always comes up smelling of roses!
Bir okul çocuğu gibi, kendi adıma bir düstur ile ortaya çıktım:As a schoolboy I came up with a motto for myself:

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

bakmak
look
çağmak
age
çalmak
steal
çapmak
do
çatmak
stack
çavmak
do
çıkmak
leave
çıvmak
do
çunmak
do
kakmak
beetle
kokmak
have a bad smell
sıkmak
squeeze
sokmak
sting

Similar but longer

ortaya çıkarmak
uncover

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'come up':

None found.