Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Ummak (to hope) conjugation

Turkish
28 examples
This verb can also mean the following: expect, anticipate, look for
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
umarım
umarsın
umar
umarız
umarsınız
umarlar
Past tense
umdum
umdun
umdu
umduk
umdunuz
umdular
Future tense
umacağım
umacaksın
umacak
umacağız
umacaksınız
umacaklar
Present continuous tense
umuyorum
umuyorsun
umuyor
umuyoruz
umuyorsunuz
umuyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
umuyordum
umuyordun
umuyordu
umuyorduk
umuyordunuz
umuyorlardı
Present negative tense
ummam
ummazsın
ummaz
ummayız
ummazsınız
ummazlar
Present continuous negative tense
ummuyorum
ummuyorsun
ummuyor
ummuyoruz
ummuyorsunuz
ummuyorlar
Past negative tense
ummadım
ummadın
ummadı
ummadık
ummadınız
ummadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
ummuyordum
ummuyordun
ummuyordu
ummuyorduk
ummuyordunuz
ummuyordular
Future negative tense
ummayacağım
ummayacaksın
ummayacak
ummayacağız
ummayacaksınız
ummayacaklar
Present interrogative tense
umar mıyım?
umar mısın?
umar mı?
umar mıyız?
umar mısınız?
umarlar mı?
Present continuous interrogative tense
umuyor muyum?
umuyor musun?
umuyor mu?
umuyor muyuz?
umuyor musunuz?
umuyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
umdum mu?
umdun mu?
umdu mu?
umduk mu?
umdunuz mu?
umdular mu?
Past continuous interrogative tense
umuyor muydum?
umuyor muydun?
umuyor muydu?
umuyor muyduk?
umuyor muydunuz?
umuyorlar mıydı?
Future interrogative tense
umacak mıyım?
umacak mısın?
umacak mı?
umacak mıyız?
umacak mısınız?
umacaklar mı?
Present negative interrogative tense
ummaz mıyım?
ummaz mısın?
ummaz mı?
ummaz mıyız?
ummaz mısınız?
ummazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
ummuyor muyum?
ummuyor musun?
ummuyor mu?
ummuyor muyuz?
ummuyor musunuz?
ummuyorlar mı?
Past negative interrogative tense
ummadım mı?
ummadın mı?
ummadı mı?
ummadık mı?
ummadınız mı?
ummadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
ummuyor muydum?
ummuyor muydun?
ummuyor muydu?
ummuyor muyduk?
ummuyor muydunuz?
ummuyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
ummayacak mıyım?
ummayacak mısın?
ummayacak mı?
ummayacak mıyız?
ummayacak mısınız?
ummayacaklar mı?

Examples of ummak

Example in TurkishTranslation in English
- Duyabileceği şeyi ummak için. - Komik.For the hope of what they might hear.
- En iyisi, hiç görmemeni ummak.Well, let's just hope you never do.
- Tek yapabileceğimiz en iyisini ummak.- Without good data, all we can do is wait... - ...and hope for the best.
Ama bunu istemek çok olur, ummak bile yeterince muhteşem.But it's too much to ask, too noble a gesture to hope for.
Ama burada tek yapabileceğimiz böyle yatıp virüsü kapmamış olmayı ummak.But all we can do here is lie around and hope that we're not infected.
" Benim gitmek istediğim yerler gider umarım."I hope it goes to all the places I want to go.
"... bu yüzden, umarım bu okunabilir halde olur. ""and et, so I hope this will be readable.
"... umarım bu daha da kötüleştirmez...""... I hope this doesn't make it worse..."
"...umarım beni affedersin.""and I hope you forgive me
"...umarım bulunamaz." diye bahsetmiyor."If this is who George Sr. is, let's hope he remains missing."
- Ancak umarsın, değil mi?Well, one can only hope, right?
- Neyi umarsın?You hope what?
...ve hapse girip burada ne olduğunu çözmelerini umarsın.You get arrested for killing a cop, and you go to jail and hope they sort out what happened here.
Ancak umarsın zaten.One can only hope.
Bazen birisine deneysel bir enerji bandı ile belli bir dozda ilaç verdiğinde o kişinin ortalıkta başıboş dolaşıp gereksizce dikkat çekmesindense, masasında sessizce oturmasını umarsın.You know when you accidentally dose someone, like with an experimental energy patch... and you hope they'll sit quietly at their desks... but instead they wander around, drawing unnecessary attention to themselves?
Dediğim gibi meşhur kadın odalıklarla her erkek, diğerlerinin çaktığı yerlerde başarılı olmayı umar.As I said, with the famous courtesans every man hopes to succeed where all the others failed.
Herkesi korur, her şeye inanır, ...her şeyi umar, her şeye dayanır.It protects everybody, believes all things, hopes all things, endures all things
dikenlerin arasından gülleri topla uyuyan ağaçların rüyalarını böl... dikenlerin arasından gülleri topla uyuyan ağaçların rüyalarını böl... bir çok masal. bir hikaye seçip... kitaplardan kaçmayı umar.Through the thorns, pluck the roses snip the dreams, from the tree of snoozes. Through the thorns, pluck the roses snip the dreams, from the tree of snoozes. Many a tales, of hopes to look.
"Onları sırlarından kurtarmayı umdum."I hoped I'd freed them of their secret.
"Şuandan itibaren seninle ilgileneceğim" deyip, beni alıp, tüm bu işe yaramaz formaliteden uzaklara götürmeni umdum.Telling me: "From now on I'll take care of you". I hoped you'd take me away from all these useless formalities.
# Ve günün birinde geri dönmesini umdum #♪ And hoped that ♪ ♪ Someday she'd come back ♪
- Benimkini de. - Sizi sık sık düşündüm iyi ve mutlu olmanızı umdum.- I've thought of you so often... and hoped you were well and happy.
- Beğenirsin diye umdum.- I hoped you'd like it.
- Bunun sadece bir kâbus olduğunu umuyorum.I am hoping it's just a bad dream.
- Mesajı aldı diye umuyorum.I am hoping she has got the message.
Aksini kanıtlamayı umuyorum.I am hoping to prove otherwise.
Ama Tara Knowles'ın olayı biraz aydınlatabileceğini umuyorum.But I am hoping that Tara Knowles might be able to shed some light.
Ama umuyorum ki çocukları bir araya getirip her şeyi açıklağa kavuştururuz.But I am hoping that by bringing the kids together, we can push everything out into the open.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'hope':

None found.