Asıl amaç bunu gizli tutmak değil miydi? | But our initial purpose am to keep secret, wasn't it? |
Belki Odette hayatında gizli tutmak istediği bir şeyler vardı. | Maybe Odette had something going on in her life she wanted to keep secret. |
Birileri o zırhın içindekileri gerçekten gizli tutmak istiyor galiba. | Somebody really wants to keep secret whatever's inside that suit. |
Birincisi, gizli tutmak. Aksi takdirde ABD yaklaşan Japon filosuna, derhal karşı koyar ve saldırırdı. | The first age to keep secret, if the Americans knew that a Japanese armed if approached they would go to attack it immediately. |
Birisinin gizli tutmak isteyebileceği türden bir sıra benziyor. | That sounds like something that someone might want to keep secret. |