Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Tutulmak (to do) conjugation

Turkish
15 examples
Ben
Sen
O
Present tense
tutulurum
tutulursun
tutulur
Past tense
tutuldum
Future tense
tutulacağım
Present continuous tense
tutuluyorum

Examples of tutulmak

Example in TurkishTranslation in English
- Hariç tutulmak istemem, teşekkür ederim.I don't wish to be excepted, thank you.
- Ölü balık gibi kapalı tutulmak mı?Hauled in like a pescado muerto?
Ben bu sikindirik vampir bebelerle bir tutulmak istemiyorum beyler.You guys, I do not want to be grouped in with douchey little vampire kids.
Bir adam tarafından baskı altında tutulmak.Huh. Being kept down by the man.
Bir ölümden daha sorumlu tutulmak istemiyorumI don't want to be charged of another homicide
- ...fena tutulurum ve sonu da her zaman fena olur.- but when idofall...
Biliyorsun ki öyle bir şey yaparsan bize bildirmek zorundasın. Aksi takdirde ciddi şekilde lisansını ihlâl etmiş kabul edilerek sorumlu tutulursun.Because you understand that if you... you must tell us if you do, otherwise you would be in serious breach of your license and liable lo recall.
Benimki tutulur.Mine does.
Bunları görüp yalnız kalınca kafama dank etti. Anladım ki insanlar; istatistikmiş, bilgisayar modelleriymiş, gelecek tahminleriymiş bunları daha fazla duymak istemiyor. İstedikleri, elle tutulur, gözle görülür inanılır, güvenilir, anlaşılır..And when I saw those, the lights when off for me, I realized, the public doesn't wanna hear about more statistical studies, more computer models, more projections-- what they need is a believable,
Bunun elle tutulur bir yanı yok!- But that doesn't make any sense at all. - Well, none of it does at the moment, sir.
İtiraf etmeliyim, anlatılanların elle tutulur bir yanı yok.Things that are just also have a particular look, and your cause, I must admit, does not.
"Sana o gün tutuldum ama o zaman kim olduğumu bilmiyordun." "Artık biliyorsun."I fell for you that day, but you didn't know what I am then and now you do.
Askerde sarılığa tutuldum, yine ölmedim.I am getting jaundice in the military. I didn't die again.
Neden demodeleşmiş medyada çalışan birine tutuldum ki?Why did I have to fall for somebody from the old media?
Senin gibi birisine nasıl oldu da tutuldum ben?How in the hell did I wind up with somebody like you?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

tutunmak
hold
tutuşmak
ignite
yutulmak
engulf

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'do':

None found.