Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Germek (to stretch) conjugation

Turkish
13 examples
This verb can also mean the following: tighten, extend, draw, tauten, strain, make, lengthen
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
gererim
gerersin
gerer
gereriz
gerersiniz
gererler
Past tense
gerdim
gerdin
gerdi
gerdik
gerdiniz
gerdiler
Future tense
gereceğim
gereceksin
gerecek
gereceğiz
gereceksiniz
gerecekler
Present continuous tense
geriyorum
geriyorsun
geriyor
geriyoruz
geriyorsunuz
geriyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
geriyordum
geriyordun
geriyordu
geriyorduk
geriyordunuz
geriyorlardı
Present negative tense
germem
germezsin
germez
germeyiz
germezsiniz
germezler
Present continuous negative tense
germiyorum
germiyorsun
germiyor
germiyoruz
germiyorsunuz
germiyorlar
Past negative tense
germedim
germedin
germedi
germedik
germediniz
germediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
germiyordum
germiyordun
germiyordu
germiyorduk
germiyordunuz
germiyordular
Future negative tense
germeyeceğim
germeyeceksin
germeyecek
germeyeceğiz
germeyeceksiniz
germeyecekler
Present interrogative tense
gerer miyim?
gerer misin?
gerer mi?
gerer miyiz?
gerer misiniz?
gererler mi?
Present continuous interrogative tense
geriyor muyum?
geriyor musun?
geriyor mu?
geriyor muyuz?
geriyor musunuz?
geriyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
gerdim mi?
gerdin mi?
gerdi mi?
gerdik mi?
gerdiniz mi?
gerdiler mi?
Past continuous interrogative tense
geriyor muydum?
geriyor muydun?
geriyor muydu?
geriyor muyduk?
geriyor muydunuz?
geriyorlar mıydı?
Future interrogative tense
gerecek miyim?
gerecek misin?
gerecek mi?
gerecek miyiz?
gerecek misiniz?
gerecekler mi?
Present negative interrogative tense
germez miyim?
germez misin?
germez mi?
germez miyiz?
germez misiniz?
germezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
germiyor muyum?
germiyor musun?
germiyor mu?
germiyor muyuz?
germiyor musunuz?
germiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
germedim mi?
germedin mi?
germedi mi?
germedik mi?
germediniz mi?
germediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
germiyor muydum?
germiyor muydun?
germiyor muydu?
germiyor muyduk?
germiyor muydunuz?
germiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
germeyecek miyim?
germeyecek misin?
germeyecek mi?
germeyecek miyiz?
germeyecek misiniz?
germeyecekler mi?

Examples of germek

Example in TurkishTranslation in English
"Aralarına halat germek harika olur" diye düşündü.And thought: "What a wonderful place to stretch a rope!"
- Bacaklarını germek için fırsat.- Chance to stretch your legs.
Ancak yerçekimsel dalgaların dalgalanması havadaki moleküler gibi değil de uzayın kendisinde meydana gelir onları bir ışık demetinde germek yada sıkışmak renklerin değişmesine neden olur.But gravitational waves ripple not air molecules, but space itself, which means that they can stretch out or compress a beam of light and cause a shift in its color.
Ayağa kalkmak ve bacaklarını germek ister misin?Do you wanna get up and stretch your legs?
Ben bir meme kanseri yürüyüş var Ben germek gerekir ... ve benim telefon durmayacağım ...I have a breast cancer walk I need to stretch for... and my phone will not stop...
Hadi, kanatlarımızı gererim.Come on. Let's go stretch our wings.
Tuvallerini bile gererim.I'll stretch canvas for you.
Jüpiter'in çekim gücü Io'u gerer ve sıkar.Jupiter's gravity stretches and squeezes Io.
Ben de biraz gerdim onları.I stretched a little.
Gerçekleri birazcık gerdim, o kadar. Arkadaşlar böyle yapar, değil mi?I just stretched the truth.
Kollarımı gerdim, bileklerimi çıtlattım.I stretched my arms and my sore wrists.
Kuşağımı gökyüzüne gerdim.I have stretched my bow in the sky.
Girişe renksiz bir tel gereceğim.I will stretch a naked wire tight at the entrance.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'stretch':

None found.