Get a Turkish Tutor
to wear
"Köpeğinin tasmasını takmak birşeydir, ama düğümlendiği zaman...
"lt's one thing to wear your dog collar, but when it turns into a noose...
"Orada sadece sen ve ben olacağız." "ve orada, buradaki kumdan çok daha fazla aşk olacak" "Bu peçeyi takmak zorunda kalmayacaksın"
'where there will be just you and me' 'and there will be so much love as much as there is sand here' 'where you won't have to wear this veil'
"Tüm yıldızları boynuma takmak istiyorum."
"I wish to wear the stars around my neck."
"Umarım bir gün hepiniz bu gözlükten takmak zorunda kalırsınız."
"I wish you all to have to wear glasses!"
# Mücevherlerini ve tacını takmak, topuklu ayakkabılarını giymek istedim #
♪ I tried wearing your jewels and your heels and your crown ♪
"Hayalet Avcıları"ndaki proton çantasının aynısı bende var ve haftada en az bir kere kıyafetimin üstüne takarım.
I own a perfect replica of the "Ghostbusters" proton pack, which I actually wear at least once a week, usually with clothes.
#Ve bu altın kurdeleyi takarım ta ki#
And I wear that gold ribbon till
- Afedersin, bir dahaki sefere zil takarım.
Look, I'm sorry, next time I'll wear a bell.
- Ayrıca o şeylerden de takarım ne deniyordu ona?
- I could also, you know, like wear one of those, uh, what do you call 'em?
- Baş parmağına takarım.
- I'll wear it on my thumb.
- Sen daima inci takarsın.
You only ever wear pearls.
Akşam partide takarsın.
You can wear them to the party tonight.
Ama bir yerde kravat takmak zorunda kalırsan umarım benimkini takarsın.
But if an occasion pops up where you have to wear one, I hope you'll wear mine.
Belki bandana takarsın.
Maybe wear a do-rag.
Belki işte bunu takarsın diye düşünmüştüm eşcinsel evlilikleri desteklemek için.
I thought maybe you could wear it at work to show support for gay marriage.
"Herkes yakışıklı ve kravat takar
And everyone looks smart and wears a tie
"O kravat takar."
"He wears a tie."
# Bazen bir nikah yüzüğü takar
♪ Sometimes she wears a wedding ring
- Belki üzerine miktofon takar.
- Maybe he wears a wire.
- Bill her zaman papyon takar.
Bill always wears a bow tie.
Bugün de takacağım.
And I will wear one today.
Bunları her gün takacağım.
I will wear them every day.
Dinleme cihazını takacağım.
I will wear a wire.
Maske takacağım.
I will wear the mask.
Merak etme. Parayı verirken ve fotoğrafta yüzüme peçe takacağım.
Don't worry, I will wear a veil while giving the photo and money.
"Rus şapkası takıyorum."
"The hat I am wearing is Russian."
Bak.Ben takıyorum ve takmaya devam edeceğim. Güzel altın bir yüzük.
Look, I am wearing it, and I'm going to go on wearing it... my nice, big, fat golden band.
Ben Detektif Monk, şu anda kulaklık takıyorum.
This is Detective Monk. I am wearing a headset.
Ben gözlüklerimi takıyorum.
I am wearing glasses.
Gece güneş gözlüğü takıyorum.
I am wearing sunglasses at night.