Okşamak (to caress) conjugation

Turkish
23 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
okşarım
I caress
okşarsın
you caress
okşar
he/she/it caresses
Future tense
okşayacağım
I will caress
-
-
Past tense
okşadım
I caressed
-
-
Present continuous tense
okşıyorum
I am caressing
-
-

Examples of okşamak

Example in TurkishTranslation in English
Ama hepinizin arzuladığı şey bedenimi okşamakBut all you ever desire Is to caress my physique
Belinin kıvrımlarını hissetmek, arka kavisleri ve ardından nazikçe okşamak 2 güzel...Feel the slope of her waist, the curve of her back and then gently caress her two beautiful...
Bir kadının yumuşak cildini okşamak,The caress of a woman's soft skin.
Bu kucaklamak gibi miydi, okşamak gibi mi?Was it like a caress or like a... like a pat?
Burada, sürekli karanlıkta sadece bedenini hissetmek ve okşamak gözlerimi köreltti ve kör olmaya başladım.Here, in constant darkness, only feeling and caressing your body, my eyes have atrophied, and I've started to go blind.
Hatta okşarım.I'll caress it, even.
Hep okşarım. Kendimi okşamaktan çok hoşlanırım.I love caressing it.
Kendimi sık sık okşarım.I often caress myself.
Onları öperim, okşarım.I caress them, I kiss them.
Seni yüzüme yaklaştırıp, öpüp okşarım, elimdeki küçük şey....I kiss and I caresses you Release me from my face stress you dear little thing in my hand.
Elinin onunkine getirirsin, saçını okşarsın. "Saçların çok hoş yumuşacık ipek gibi." dersin.You take that hand in yours, caress her hair, and say, "Your hair is so nice, so soft and silky."
Sabahtan bu yana... Öpüp okşarsın beni...'By morn... '...you caress me...'
Saçını okşarsın.After you caress her hair.
(Adamın yanaklarını okşar...).. and caresses his cheek...
Esmé gür saçlarımı yastıktan kaldırdı... ve fısıldadı, tıpkı... şehvetle okşar gibi, şunları söyledi:"Esme lifted my heavy hair from the pillow "and whispered, "like voluptuous caresses,
Onlara dokunur, onları okşar, inceler sonra ağzına sıçmalarını ister, fakat yutmaz.He touches them, caresses them, examines them then makes them defecate into his mouth, but he does not swallow it
Pazar günleri, adam arabasını şımartırken kadın sararmış evlilik resimlerini okşar.On sundays, he pampers his car while she caresses yellowed wedding photos.
Sevgi ile okşar.He caresses it dearly and weeps.
'Önce bir direksiyonu güzelce okşadım sonra arabayı çalıştırdım''I caressed the steering wheel gently and started the car'
Bu yüzden ben de ensenizi okşadım.forthatreason I caressed you're neck.
Hepsi anlamsızdı, ben de... onu okşadım, parmaklarımla, dudağımla...All pointless, so I just caressed him, how I could - with my fingers, with my lips
Onu okşadım.I caressed him.
Sadece okşadım.I caressed them. - Just - - Did you pull on them?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

boşamak
divorce
oflamak
do
ohlamak
do
oklamak
back arrow
okramak
ocher to
okunmak
read
okutmak
teach
olmamak
do
otlamak
graze
oylamak
vote
yaşamak
live

Similar but longer

okşanmak
do
okşatmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'caress':

None found.
Learning languages?