Ailemi boşamak gibi mi? | You mean divorce my parents? |
Ama işlerinize bakınca karımı boşamak geliyor içimden. | When I look at your stuff, I just wanna divorce my wife. |
Asıl sen beni boşamak isteyeceksin. - Çünkü şişman bir kadın olacağım. | No, you'll want to divorce me when I'm fat and ugly. |
Bahse girerim şu anda bizide boşamak istiyorsunuz. | Bet you wish you could divorce us right now. |
Beni boşamak zorunda kalacak. | She'll have to give me a divorce. |
Ahlaksızları sandalyeye oturtur ve onları ömrünün sonlarına kadar boşarım. | I'm a prosecutor. I put sleazebags in the chair and divorce them from existence. |
Bakın bu eli kaybedersiniz, kızınızı boşarım. | If you lose this hand, I'll divorce your daughter. |
Ben Qinqin'i bir şartla boşarım. | I'll divorce Qinqin on one condition. |
Bir daha böyle yaparsan seni boşarım. | Try that again and I'll divorce you. |
Brigitte'i boşarım. | I'll divorce Bridgette. |
Eğer doğumdan sonra da sana... itaatsizlik etmeye devam ederse,onu boşarsın. | Once we have our child, and if she insists..." "on disobeying her, divorce her. |
Ne kadar hoş bir adam, onu nasıl boşarsın? | Such a sweet sweet mam Why would you ever divorce him? |
Para karşılığında beni boşarsın diye düşünüyor. | He thinks you'll give me a divorce for money. |
İki hafta içinde beni boşarsın. | You could divorce me in two weeks. |
İşte, evlendiğin bir kadını boşarsın ya, öyle bir şey. | Like some woman you getting married then you're going to get a divorce. |
Bayan Heiberg olarak da bilinen kadın kocasını 4 Nisan 1891 tarihinde boşar ve bir ay sonra yeniden evlenir. | The woman known as Mrs Heiberg divorces her husband on the 4th April 1891 and remarries a month later, |
Eğer çılgınlıklarına devam ederse onu boşayacağım. | If this keeps on going on I will divorce her. |
Seni öyle hızlı boşayacağım ki, başın dönecek. | I will divorce you so fast, it'll make your head spin. |
Aaron, babanı bu nedenle boşadım işte. | That's why I divorced myself from your father. |
Bir adamla evlenebilmek için, bir çocuğu boşadım. | I divorced a boy To marry a man. |
Dinle, ben kendimi ailemden boşadım, tamam mı? | Listen, I divorced myself from my family, OK? |
Gaby, evlendiğimde böyle öfkeli bir kadın değildi ama onu boşadım. | Gaby, I didn't marry an angry woman. I just divorced one. |
Katherine'i iyi niyetle boşadım. | I divorced Catherine in good faith. |