Ben de tıpkı senin yaptığın gibi yapmak istedim. | I just wanted to do like you did. |
Benim gibi yapmak istersen, bir an önce çalışmaya başla. | If you want to do like me, you'd better start training quickly ! |
En iyi yapılacak olan, her zaman yaptığım gibi yapmak. Çatlak Earl'den uzak durmak. | Best bet-- do like I've always done and just stay away from Crazy Earl. |
Yapamam. Yani bunun gibi yapmak... | So I have to do like... |
Muhtemelen Michael Douglas gibi yaparım, bilir misin? | - I'll probably do like a Michael Douglas thing., ya know? |
Neyse. Çakarsam ben de senin gibi yaparım artık. | Anyway, if I flunk, I'll do like you. |
Dediğiniz gibi yaptım Bay Bartel. | I did like you said Mr Bartel. |
Fakat senin dediğin gibi yaptım. | But I did like you said. |
Hayır, senin gibi yaptım, Diya'yı değiştirdim. | no.. I did like you, that time I couldn't find any Diya. |
Her zaman büyük kızlar gibi yaptım. | I always did like big girls! |
O delikanlılar gibi yaptım. | I did like those lads. |