Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Yakmak (to light) conjugation

Turkish
30 examples
This verb can also mean the following: turn on, bite, burn, scathe, set on fire, burn down, turn, incinerate, ignite, scorch, set fire to, sear, irritate
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
yakarım
yakarsın
yakar
yakarız
yakarsınız
yakarlar
Past tense
yaktım
yaktın
yaktı
yaktık
yaktınız
yaktılar
Future tense
yakacağım
yakacaksın
yakacak
yakacağız
yakacaksınız
yakacaklar
Present continuous tense
yakıyorum
yakıyorsun
yakıyor
yakıyoruz
yakıyorsunuz
yakıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
yakıyordum
yakıyordun
yakıyordu
yakıyorduk
yakıyordunuz
yakıyorlardı
Present negative tense
yakmam
yakmazsın
yakmaz
yakmayız
yakmazsınız
yakmazlar
Present continuous negative tense
yakmıyorum
yakmıyorsun
yakmıyor
yakmıyoruz
yakmıyorsunuz
yakmıyorlar
Past negative tense
yakmadım
yakmadın
yakmadı
yakmadık
yakmadınız
yakmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
yakmıyordum
yakmıyordun
yakmıyordu
yakmıyorduk
yakmıyordunuz
yakmıyordular
Future negative tense
yakmayacağım
yakmayacaksın
yakmayacak
yakmayacağız
yakmayacaksınız
yakmayacaklar
Present interrogative tense
yakar mıyım?
yakar mısın?
yakar mı?
yakar mıyız?
yakar mısınız?
yakarlar mı?
Present continuous interrogative tense
yakıyor muyum?
yakıyor musun?
yakıyor mu?
yakıyor muyuz?
yakıyor musunuz?
yakıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
yaktım mı?
yaktın mı?
yaktı mı?
yaktık mı?
yaktınız mı?
yaktılar mı?
Past continuous interrogative tense
yakıyor muydum?
yakıyor muydun?
yakıyor muydu?
yakıyor muyduk?
yakıyor muydunuz?
yakıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
yakacak mıyım?
yakacak mısın?
yakacak mı?
yakacak mıyız?
yakacak mısınız?
yakacaklar mı?
Present negative interrogative tense
yakmaz mıyım?
yakmaz mısın?
yakmaz mı?
yakmaz mıyız?
yakmaz mısınız?
yakmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
yakmıyor muyum?
yakmıyor musun?
yakmıyor mu?
yakmıyor muyuz?
yakmıyor musunuz?
yakmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
yakmadım mı?
yakmadın mı?
yakmadı mı?
yakmadık mı?
yakmadınız mı?
yakmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
yakmıyor muydum?
yakmıyor muydun?
yakmıyor muydu?
yakmıyor muyduk?
yakmıyor muydunuz?
yakmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
yakmayacak mıyım?
yakmayacak mısın?
yakmayacak mı?
yakmayacak mıyız?
yakmayacak mısınız?
yakmayacaklar mı?

Examples of yakmak

Example in TurkishTranslation in English
"Karanlığa küfretmektense bir mum yakmak daha iyidir.""It's better to light a candle than curse the darkness."
"Peki, arabaları ve mahalleyi ateşe verelim" demek ayrı ama o arabayı yakmak farklı.It's one thing to say, "Right, let's burn the cars and burn the ghetto," but you try and set a car alight. And this big fat woman was screaming,
# Ateş yakmak için odunu kes #* Chop the wood to light the fire *
* Tek yapman gereken sadece ateşini yakmak * * Ve bırakmak, parlaması için * * Sahiplen geceyi *♪ you just gotta ignite ♪... ♪ the light ♪... ♪ and let it shine ♪... ♪ just own the night ♪... ♪ like the fourth of July ♪... ♪ 'cause, baby, you're a firework ♪...
- Gir içeri. Bir ışık yakarım şimdi.-Go on in, I'll turn on a light.
- Hayır, çünkü ateş yakarım.- No, because I'd light a fire.
- Pekala, o zaman Si'ın arabasını getirip farlarını yakarım.- Well, fine, I'll... I'll get Si's car and shine the lights over here.
- Senin için de ben bir mum yakarım.- l'll light one foryou, too.
A olsun, var bende çakmak, canın cigara istediğinde verirsin, ben yakarım, sana da muhakkak bir iki fırt veririm.Ah, but l have a lighter, so whenever you want to smoke, give one here... l'll light it, and l'd be happy to give you a drag or two.
Aslında buna ruh kavanozu derler içini yakarsın ve sonra bu da ruha rehberlik eder onun karşı tarafa geçmesine yardımcı olurOh,what that is is actually a spirit jar. You light a fire inside there,the guys*** it helps it cross over.
Ağzına alır kuyruğunu yakarsın.Put the bill in your mouth and light the tail.
Bir ateş yakarsınYou light up a mean blaze
Bir lastiği kurbanın boynuna geçirip petrolle doldurup yakarsın.Aka "necklacing." You take a tire, you hang it on the victim's neck, you fill it with petroleum, light a match...
Eğer bunu açarken bir tek hata yaparsan kendini çok fena yakarsın.If you make even the slightest mistake, you could be badly burned. Dangerous?
-Bir kıvılcım ateşi yakar ama mum ancak fitili yandığı sürece yanacaktır.- A spark lights a flame,... ..but the candle will only burn as long as the wick.
-Ne çeşit bir aptal hastanede sigara yakar?- What kind of idiot lights a cigarette in a hospital?
Ablam sık sık yakar, niye ki?My sister often lights incense for you, so what?
Adam bir sigara yakar, kibrit kutusuna tutturur. Sonra da yürüyüşe çıkar.Guy lights a cigarette, sticks it in a matchbook, takes a stroll.
Ay Adamı sönük gökyüzünü yakarMoon Man lights the dingy sky
- Maymun mumlarımı yaktım.I lit my monkey candle.
- Onu yaktım,işim için.I lit it, for my work.
- Onun için yaktım.I just lit it for him! Let's go
- Senin için mumları yaktım.I lit the candles for you. Oh.
- Sinyali ben yaktım, Bats.- I lit the signal, Bats.
Ateşi yakacağım.I will light a fire.
Biraz sonra, üzerine benzin dökülmüş... kağıda doğru giden bu kibrit dizisini yakacağım!In a moment, I will light this trail of matches... leading to a sheet of flypaper dowsed in lighter fluid!
Cenaze için odunları yığacağım ... Ve ben sonra, odun yığınını yakacağımI will place you on a funeral pyre ...and then I will light the pyre
Dışarı çıktığında puromu yakacağım.I will light my cigar when he's coming out.
Eğer Dominic benimle evlenirse tapınakta 11 tane mum yakacağım."lf Dominic's agrees to marry me.." ".. I will light 1 1 candles at Mt. Mary."
Fransa'da hayatlarını kaybetmiş Garrisonlu çocuklar için yakıyorum.I am lighting candles for the boys from the Garrison who lost their lives in France.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'light':

None found.