Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Bireysel yaşanmışlıkları genellemek ahmakça görülebilir. Ancak karşıma çıkan her kız beni, daha önce hiç karşılaşmadığım şekilde yeni bir ahlaki meydan okumaya itti. | It would be idiotic to generalize from individual cases, but each girl I met posed a new moral challenge that I'd been unaware of or never had to face concretely before. |
Yeni yaşam formlarını genellemek tehlikelidir. Ama yavrularını bu şekilde doğuran diğer varlıklar üzerindeki deneyimlerime dayanarak... | It's dangerous to generalize about new life-forms but based on my experience with other beings who bear their young in this manner |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
Albanian | përgjithësoj | Catalan | generalitzar |
Dutch | generaliseren,genereren, genieten, veralgemenen, veralgemeniseren | English | generalize |
French | généraliser | German | generalisieren, verallgemeinern |
Italian | generalizzare | Japanese | 総合 |
Macedonian | воопшти, генерализира, обопштува | Portuguese | generalizar |
Russian | обобщать, обобщить | Spanish | generalizar |
Swedish | generalisera |