! Film sektöründeki insanlar O filmleri yapmak için Ne kadar sıkı çalışıyorlar. | People in show business work hard to make those movies. |
" kusursuz bir vuruş yapmak istiyorum " | "and I wanna make this a perfect shot." |
"...kendi başımın çaresine bakmak için elimden geleni yapmak zorundaydım." | I had to make do as best I could and help myself. |
"...sahip, yapmak kontrat..." | "...master...make contract...." |
"18 yaşındaki bir oğlan neden kukla yapmak istesin?" | "Why on earth would an 18-year-old man want to make a puppet?" |
" Dans ederek seni karım yaparım " | ♪ I'll make you my wife dancing ♪ |
"Ama bunu en iyi hale getirmek zorundayım, öyleyse nasıl yaparım... | "But I've got to make the best of it so how do I..." |
"Aynından bir tane daha yaparım ha!" | And it don't make no difference to me. l'll make another one look just like you." |
"Belki yaparım" demiyorum. Bir şeyler yaparım diyorum. | l don't say, "l think l can." l can make something happen. |
"Ben bir saatte 100 mil rhyme yaparım ışık hızında ve gücünde, tatlının tatlısı, bir mc'nin suratını ekşitir. | "I rhyme a hundred miles an hour "with lightning speed and power, "sweetest of the sweet, make an mc sour. |
".Tanrım,istesen çiçek çiçek yaparsın." | ".. Lord, you can make flowers blossom." |
"Almazsın, yaparsın." | 'You don't take it, you make it.' |
"Bir şeyin imkansız olduğunu düşünürsen, onu sen imkansız yaparsın." | "If you think something is impossible, you will make it impossible." |
"Hayat bacaklarını mahvettiyse bacanata yaparsın." | "When life ruins your legs, you just gotta make legonade." |
"Hayatımı fevkelade yaparsın" | "Oh, you would make my life divine |
"Elması baskı yapar." | "Pressure makes diamonds." |
"Evet" demek herşeyi daha iyi yapar. | Saying "yes" makes everything better. |
"Evet, bu beni kötü adam yapar çünkü öyleyim" dediğim zamanlar oldu. | It's just there was a time I would have said, "yeah, it makes me a bad guy because I was." |
"Fazla güneş, çöl yapar" Araplar böyle söyler. | "All sunshine makes a desert," so the Arabs say. |
"Korkularının üstesinden gelmek seni gerçek bir adam yapar." | "Conquering your fear sometimes is what makes you a man." |
"Ben her sahne için sana ıslık yapacağım." | "I will make you whistle for every scene." |
"Bir kereliğine kötülük yapayım ilerde yapacağım iyilikler bunu telafi eder." | "I'll just do this one bad thing, but all the good things I'll do later will make up for it." |
"Senden hiper gerçekçi bir yüz kalıbı alacağım... " ve galaksinin imparatoru yapacağım... öldürülmekten çok korkuyor, ve bir robotu var. | I said, "I will take a mold of you, hyper-realistic and I will make the emperor of the galaxy he is so afraid to be killed, he have a robot. |
"Sonra ben konuşmamı yapacağım... | "Then I will make my remarks, |
'Onu kutsal kıldım ve onu bereketli yapacağım. | ...lhaveblessedhimandwill make him fruitful. |
- Ben burada çay değil, film yapıyorum. | I am making a movie, I'm not making tea. |
- Hayır, durumun ne olduğunu anladım. Muhtemelen bunu değiştiremeyeceğiz. Ben de limonata yapıyorum. | No, I understand that's not the point, but we're probably not gonna be able to change it, so I am making lemonade. |
- Her şeyi seni korumak için yapıyorum. | - Rachel... All that I am making... it is to protect you. |
- Piaya yapıyorum. | - I am making playa. |
- Seni ünlü yapıyorum. | - I am making you famous. |
" Hey, George, sana süper biftek yaptım. " - "Hey, sağol, Baba." | " Hey, George, I made a nice steak for you. " - "Hey, thanks, Dad." |
"...kafasını kare şeklinde yaptım. | "I've made his head all square. |
"10 dakika kaldı" araması bile yaptım. | I even made a "1 0-minutes left" call. |
"2 dolarlık gelinlik ve 1 0 dolarlık yüzükle, anneni Bayan Brooks Baekeland yaptım... | "I made your mummy into 'Mrs. Brooks Baekeland'... |
"Aga nigi naga nigi"yi biliyorsundur ben de onu... # Ak koyun kara koyun # yaptım. | You know, "Bowm chicka bowm bowm," but I made it... ♪ Brown chicken, brown cow ♪ |