Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Yapışmak (to stick) conjugation

Turkish
15 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
yapışırım
yapışırsın
yapışır
yapışırız
yapışırsınız
yapışırlar
Past tense
yapıştım
yapıştın
yapıştı
yapıştık
yapıştınız
yapıştılar
Future tense
yapışacağım
yapışacaksın
yapışacak
yapışacağız
yapışacaksınız
yapışacaklar
Present continuous tense
yapışıyorum
yapışıyorsun
yapışıyor
yapışıyoruz
yapışıyorsunuz
yapışıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
yapışıyordum
yapışıyordun
yapışıyordu
yapışıyorduk
yapışıyordunuz
yapışıyorlardı
Present negative tense
yapışmam
yapışmazsın
yapışmaz
yapışmayız
yapışmazsınız
yapışmazlar
Present continuous negative tense
yapışmıyorum
yapışmıyorsun
yapışmıyor
yapışmıyoruz
yapışmıyorsunuz
yapışmıyorlar
Past negative tense
yapışmadım
yapışmadın
yapışmadı
yapışmadık
yapışmadınız
yapışmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
yapışmıyordum
yapışmıyordun
yapışmıyordu
yapışmıyorduk
yapışmıyordunuz
yapışmıyordular
Future negative tense
yapışmayacağım
yapışmayacaksın
yapışmayacak
yapışmayacağız
yapışmayacaksınız
yapışmayacaklar
Present interrogative tense
yapışır mıyım?
yapışır mısın?
yapışır mı?
yapışır mıyız?
yapışır mısınız?
yapışırlar mı?
Present continuous interrogative tense
yapışıyor muyum?
yapışıyor musun?
yapışıyor mu?
yapışıyor muyuz?
yapışıyor musunuz?
yapışıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
yapıştım mı?
yapıştın mı?
yapıştı mı?
yapıştık mı?
yapıştınız mı?
yapıştılar mı?
Past continuous interrogative tense
yapışıyor muydum?
yapışıyor muydun?
yapışıyor muydu?
yapışıyor muyduk?
yapışıyor muydunuz?
yapışıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
yapışacak mıyım?
yapışacak mısın?
yapışacak mı?
yapışacak mıyız?
yapışacak mısınız?
yapışacaklar mı?
Present negative interrogative tense
yapışmaz mıyım?
yapışmaz mısın?
yapışmaz mı?
yapışmaz mıyız?
yapışmaz mısınız?
yapışmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
yapışmıyor muyum?
yapışmıyor musun?
yapışmıyor mu?
yapışmıyor muyuz?
yapışmıyor musunuz?
yapışmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
yapışmadım mı?
yapışmadın mı?
yapışmadı mı?
yapışmadık mı?
yapışmadınız mı?
yapışmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
yapışmıyor muydum?
yapışmıyor muydun?
yapışmıyor muydu?
yapışmıyor muyduk?
yapışmıyor muydunuz?
yapışmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
yapışmayacak mıyım?
yapışmayacak mısın?
yapışmayacak mı?
yapışmayacak mıyız?
yapışmayacak mısınız?
yapışmayacaklar mı?

Examples of yapışmak

Example in TurkishTranslation in English
- Çünkü dudaklarına yapışmak istiyorum, bebeğim.- Because, I want to stick to your lips, baby.
Bazı tırmanıcılar ağaçlara yapışmak yerine sivri pençeler kullanır.Instead of sticking to the trees, some climbers use sharp claws.
Eğer bir gece turu istiyorsan... Gabbe'ye yapışmak istiyorsun..If you'd like a nightclub tour, then stick to Gabbe.
Hep kendimle, dansıma yapışmak zorunda kalacağım♪ A ll by myself I'll have to stick to my dancing ♪
Yani... tıpkı Jabba the Hutt'a yapışmak gibi.I mean, it's... it's literally like trying to stick Jabba the Hut.
-Duvara bile yapışırım.- It sticks to the wool.
Bir berber buldum mu, ona yapışırım.Once l find a barber, l stick with him.
Sana bir şey söyleyeyim. Sevdiğim birşey bulduğumda, ona yapışırım.When I find something I like, I stick with it.
Bir darbeyle kertenkele gibi duvara yapışırsın.One punch, and you'll stick to the wall like a lizard!
Ama değil diğer , çamurluk bir tarafı için mıknatıs yapışır.The magnet sticks to one side of the fender, but not the other.
Badem ezmesi yaşlıların dişlerine yapışır.Marzipan sticks to their teeth.
Bak, reçine çok pistir, yapışkanlaşır, ellerine yapışır, tırnaklarının altına girer.See, rosin's very messy, it gets sticky, sticks on your hands, gets underneath your fingernails.
Bana yaptığı gibi Elbisesini kendi grubu kadar yapışır asla!He never sticks his band up her dress like he does to me!
Bilirsin, her şeye yapışır.- You know, sticks to everything.
- Hayır, onların beyinlerine yapışacağım vajinalarına değil.No, I will stick to being the brains... - not the bajingo.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'stick':

None found.