Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Çarpışmak (to collide) conjugation

Turkish
10 examples

Conjugation of çarpışmak

Ben
Sen
O
Present tense
çarpışırım
I collide
çarpışırsın
you collide
çarpışır
he/she/it collides
Past tense
çarpıştım
I collided
-
-
Future tense
çarpışacağım
I will collide
-
-
Present continuous tense
çarpışıyorum
I am colliding
-
-

Examples of çarpışmak

Example in TurkishTranslation in English
Ama onun bilmediği şey ise dünyasının Thierry'ninkiyle çarpışmak üzere olduğuydu.And although he didn't know it yet, his world am about to collide head-on with Thierry's.
Daha düzgün bir hesaplamaya göre, gidişatımız yıldızla çarpışmak yerine koronosferine yakınlaşmak olacak.A more precise calculation of our heading show's that we will not collide with the star, but rather, make a close approach near it's coronasphere.
Dostlarım sokağa gidiyor olabilirler ama Crescent Circle'dan gelen 21.10 otobüsü Starlight Freight Express treni ile çarpışmak üzere.My associates may be headed to the alley, but the 940 bus from Crescent Circle... is about to collide with the Starling freight express.
Luke ile olan ilişkim ayrı bir dünyada olabilirdi ama görünüşe göre gezegenler çarpışmak üzereydi.My relationship with Luke may have existed in a separate world, but apparently the planets were about to collide.
İki tren kafa kafaya çarpışmak üzere ve ben onları konuşarak ikna etmeye çalışıyorum.Two trains are about to collide and I'm trying to talk them out of it.
Bir partükül bir diğeriyle çarpışır, gazlar genişler, gezegenler büzülür,... ve sen onu farketmeden önce, uzay gemilerimiz ve sanal odalarımız... ve... tavuk çorbası.One particle collides with another, gases expand, planets contract and before you know it, we've got starships and holodecks and... chicken soup.
En sonunda, okyanus tabanı ile çarpışır ve su yüzeyine çıkarak, hava tarafından ısıtılır.Finally, it collides against the bottom and returns towards the waters of the surface, where it reheats.
Çok fazla çekim gücünde ise gezegen ile çarpışır.Too much gravity, and it collides with the planet.
Başka bir patenci ile çarpıştım ve o yaralandı.I collided with another skater and she got hurt.
Ve benim takip ettiğim zaman durduruldu Bir yaya ile çarpıştım.And my pursuit am halted when I collided with a pedestrian.

More Turkish verbs

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'collide':

None found.