- Neden bu kadar acil yıkanmak istedi? | - And what did he need to wash so urgently? |
- Sen yıkanmak için mi geldin? | You're here to wash? |
- Sorun yıkanmak değil! | - It's not about washing! |
...uyanmak, yıkanmak, tıraş olmak, giyinmek. | get up, wash, shave, dress. |
Acaba yıkanmak için biraz sıcak su istesem sorun olur mu? | Perhaps I could trouble you for some warm water to wash? |
- Herkesi alt ederim Ne yıkanırım ne durulanırım | I'm invincible, I'm unwashable, unrinsible. |
- Orada yıkanırım. | - I'll wash there. |
-Yıkanmak istemiyor musun? -İş yerinde yıkanırım. | I'll wash at work. |
Ben kendim yıkanırım. | I can wash myself. |
Devre arasında yıkanırım. | Halftime is my time. I'll wash up. |
"Merhaba" yerine "hoşça kal", "evet" yerine "hayır" der. Yol yerine çalılıklardan yürür, pislikle yıkanır ve suyla kurulanır. | He says good-bye when he means hello, yes when he means no, walks through bushes instead of on trails, and washes with dirt, and dries with water and so forth. |
Ben yıkanınca, o yıkanır. | When I wash, he washes. |
Kuyu suyuyla çocuk bezi mi yıkanır! | What fool washes diapers by the well! |
Ne kadar sıklıkta yıkanır? | How often she washes. |
Sabunla yıkanır, kolonyayla tazelenir, parfüm ile de güzel kokarsın. | Soap washes, cologne refreshes, perfume perfumes. |
Ben yıkandım, dedim. | I said I washed myself |
Ben yıkandım. | I washed myself |
Birkaç gündür ne yıkandım ne de tıraş oldum. | I haven't washed or shaved in a few days. |
Cinayetten sonra orada yıkandım. | After the murder I washed myself. |
Güçbela yıkandım. Elbisemi, diğer elbiselerle hiç değiştirmedim. | l barely washed, and never changed my dress, for l had no other. |