Maruz kalmak (to do) conjugation

Turkish
14 examples

Conjugation of maruz kalmak

Ben
Sen
O
Present tense
maruz kalırım
I do
maruz kalırsın
you do
maruz kalır
he/she/it does
Past tense
maruz kaldım
I did
-
-
Future tense
maruz kalacağım
I will do
-
-
Present continuous tense
maruz kalıyorum
I am doing
-
-

Examples of maruz kalmak

Example in TurkishTranslation in English
"Bob Kelso'ya maruz kalmak sağlığınız için tehlikeli olabilir" diyen. Böylece okuyan insana adı Bob Kelso olan atıktan kaçma ve kurtulma şansı vermiş oluyorsun.You know, the one that reads "Exposure to Bob Kelso can be hazardous to your health" thus affording the reader a fighting chance to escape the waste and contamination that is...
"Hak etmediğin şeylere maruz kalmak.""Having things you don't deserve"
- Ben söyleyeyim. Birinin aşırı hayranlığına maruz kalmak zor... Hele de hayranlığını hiç istemediğinin birinin.- I'm just saying, sometimes it hard to be aggressively adored by someone whose attention you don't really want.
Ancak patlamanın sizi öldürmeyecek olması düzgün bir korunak olmadan ona maruz kalmak isteyeceğiniz anlamına gelmez.But just because the blast won't kill you doesn't mean you want to live through it without proper cover.
Avukat nazikçe bırakmayı teklif ettiği için onların denetlemesine maruz kalmak zorunda değilsiniz.And since the attorney kindly agreed to a hand-off, you don't have to be subjected to their scrutiny.
Belki ben de bir gün buna maruz kalırım ve M'al Sharran Ayini yapacağımı hiç zannetmiyorum.I figure I might be in that situation someday, and I don't reckon I'm going through the rite of M'al Sharran.
Bak, benim meslekte ara sıra baskıya maruz kalırsın.Look, in what I do there are sometimes pressures.
Şimdi, daha fazla test yapabilirim, ama bu süreçte gereksiz radyasyona maruz kalırsın.Now, I can run more tests, but in doing so, We'd be exposing you to unnecessary radiation.
Onun pestilini çıkarırım, Ve kim temizlemeye kalkışmazsa, aynı muameleye maruz kalır.I'll beat the crap out of him, and if anyone doesn't clean up, he'll get the same treatment.
Çünkü hükümet, ne yaparsa yapsın en azından eleştirel bir incelemeye maruz kalır.Because, whatever the government does, is subject at least to some kind of judicial review.
Ben.. Ben yapmam gerekeniyaptığımı düşünmüştüm, ve haddinden fazlahakarete maruz kaldım.I thought..._BAR_ did am had to be done, and endured so many insults.
Neden ben deneme sorularına maruz kaldım?Why did I get the essay question?
Pek çok kişi beni genç yıldızları şehrin... içinden alıp St. Joe Lisesi'ne götürmekle suçladı... ve bu işten ne çıkar elde ettiğimi sordular ve... kendi insanlarım tarafından, yaptığım şey nedeniyle pek çok ırkçı hakarete maruz kaldım.A lot of people accuse me of taking youngsters... out of the inner city and taking them out to St. Joe high School... and they ask what did I get out of the deal and... a lot of racial slurs and so forth from my own people about me, about what I did.
Yaptığım şeyden sonra duyduğum veya okuduğum en dengesiz cezaya maruz kaldım..I think the way I feel for what I did, am one of the most lopsided punishments I've ever read about or heard of.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

bulmak
find
çalmak
steal
dalmak
dive
dolmak
do
kaçmak
run away
kakmak
beetle
kalmak
remain
kanmak
believe
kapmak
snatch
katmak
add
kaymak
slide
kazmak
dig
kılmak
make
kıpmak
crop

Similar but longer

kaçılmak
do
kakılmak
do
kalgımak
do
kalınmak
stay
kalkımak
get up
kapılmak
abandon oneself
karılmak
do
kasılmak
swagger
katılmak
join
kazılmak
do
kısalmak
shorten
kocalmak
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'do':

None found.
Learning languages?