" İyi bir adamı bulmak zordur. " | A good man is hard to find. |
"40 Yahudi kadın bulmak... Bu biraz güç... | And he said, "Well, 40 Jewish women - that's a little hard to find." |
"A" babama bir mektup göndererek Ezra ile buluştuğumu ortaya çıkarmak istedi, ve şimdi de annem "A"nın kim olduğunu bulmak için uğraşıyor. | "A" sent my dad a letter, trying to get him to catch me and Ezra, and now my mom's on the hunt to find out who "A" is. |
"A" bizi bulmadan önce, onun kim olduğunu bulmak için.. ..üç saatimiz var. | We have three hours to find out who "A" is before "A" finds us. |
"Aradığımı bulmak için doğru zamanda doğru yerdeydim, | "Yes, I went to the right place with the right men to find what I was looking for, |
"Ama eğer okulum artık beni istemiyorsa, "...isteyen başkasını bulurum." | "But if my school doesn't want me anymore, then I will find one that does." |
"Barışsever olup huzuru bulurum" mu sandın Jim? | (LAUGHING) Did you think you'd find peace being peaceful, Jim? |
"Birkaç yıl daha bu işi yapar, sonra başka bir iş bulurum." | "I'll just do this for a few years "and then find something else to do." |
"Eğer yanlış adam odadaysa, onu bulurum." | "If the wrong guy's in the room, I'll find him." |
"Yoksa başka kedi bulurum kendime" | Or I'll find myself another cat |
"Belki Amiral'in Ölümü'nü bulursun." | Ye may find Admiral Death"" |
"Beni yarın ararsan, mezarda bulursun." | "Ask for me tomorrow, and you shall find me a grave man." |
"Bu böyledir: birini kaybeder, birini bulursun." | That's the way it goes, with friends. Lose one, find one. |
"Erkek arayan fit adam" diye aratırsan biraz çılgınca şeyler bulursun. | You search "fit man seeking man," gonna find some crazy stuff. |
"Eğer insanların kötü huylarını bulmak için uğraşırsan, "kesinlike bulursun. "Abraham Lincoln. " | "When you look for the bad in mankind expecting to find it... you surely will. |
"Ama Şeytan bizi yeryüzünde bulur" | But Satan finds us here below |
"California peygamberdevesi yumurtlar ve ardından onları dölleyecek bir erkek bulur." | "The California mantis lays her eggs and then finds a mate to fertilise them." |
"Geçmişiniz, sizi her zaman bulur." | Your past always finds you... |
"Herşeyde hata bulur." | "He finds fault in everything." |
"Johnny'yi bulamazsınız, Johnny sizi bulur." | You don't find Johnny, he finds you. |
" - Buldum buldum ben seni. | "I found it... |
" Çok sevimli bir ev buldum. " Satın alıp, antik Grek eşyalarıyla süslemek istiyorum." | I have found a charming house that I want to buy and decorate with antique Greek art." |
" Şimdiyse, nihayet seni buldum." | "Now at last I've found you." |
"'Onlari arabamda buldum" Bana inanmazsin. | I found them in my car, you wouldn't believe me. |
"... Taş Budist Tapınağında kendime sığınak buldum." | "I found refuge in this Stone Buddha Temple. |
"Gittiği yeri bulacağım onun | "I will find out where she has gone |
"Seni bulacağım." | "I will find you." |
# Ama sana dönmenin bir yolunu bulacağım # | ♪ Of a leaky boat in a hurricane ♪ ♪ But I will find my way back to you ♪ |
# Bir anlığına şu anda # # ben aitim # # seni bulacağım canım # | For a moment Just a moment I belong I will find you, my darling |
# Kendi yolumu bulacağım | I will find my way |
Ilk önce kıt kanaat yaşamak için zor buluyorum bunu...... ...ve yine yeni bir promlem var başımda! | First I am finding it difficult to live hand to mouth and on top of that this new problem is on my head! |
O halde Bayan Nolfi, size bildirmekten mutluluk duyarım ki sizi yalnızca 13 tablet ekstazi bulundurmaktan suçlu buluyorum. | - Then it is my pleasure to inform you, Mrs. Nolfi, that I am finding you guilty of possession of only |
Yarın sabah uyanınca şu Celibici dağına arabayla çıkıyorum ve Tilki'yi buluyorum. | Tomorrow morning I'm getting up, I'm driving up that mountain to Celibici, and I am finding the Fox. |