Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
- Bir çaresine bakarım. | I'll find a way. |
Ama endişelenme. Bir çaresine bakarım. | But don't worry, l'll find a way. |
Başımın çaresine bakarım. | I will find a way through this. |
Bilmiyorum ama bir çaresine bakarım. | Well! I don't know! But I'll find a way somehow! |