"...vefatımdan sonra tüm servetimi ona miras bırakmak istiyorum. | "and bequeath her at my death whatever I may have to leave. |
"Ama bununla birlikte, seni bırakmak niyetinde de değildi... "...öldü..." | "But after all, he did not mean to leave you - -- he is dead --" |
"Ay'da ayak izi bırakmak, onu kaybetmeye değer miydi?" | "Was it worth losing her to leave a footprint on the moon?". |
"Ben, Woodrow Ricks, aklımın ve vücudumun sesi olarak öldüğüm zaman en az 5 milyon doları en iyi arkadaşım Donnell Lewis'e bırakmak istiyorum. | "I, Woodrow Ricks, being of sound mind and body, wish to leave at least $5 million to my best friend Donnell Lewis if and when I ever die." |
"Bir polis işinden ayrıldığında, herşeyi geride bırakmak zorundadır" | "When a policeman quits his job, he has to leave eVerything behind" |
Mesaj bırakarsın. | You can leave a message. |
"Arka kapımı dostum borcunu getirip versin diye açık bıraktım."ı olabilir. | "I left the back door open so my buddy could drop off that dime bag he owed me." |
"Bugün bana gelmek istememene üzgünüm, sana yemeğe sosisli bıraktım. | "Sorry you didn't wanna join me tonight. I left you hot dogs for dinner. |
"Eğer bir şeyler yanlış giderse, sana masanın üstünde 20 bin dolar bıraktım. "Sözleşme için. | If something goes wrong, I left you 20 grand on the table. |
"Eşim Chuck öldükten sonra beni herkesten çok destekledi ama buna karşın Adsız Alkolikleri bıraktım yemek masamın altından hiç çıkmadım bile." | She supported me when no one else did, right after my husband Chuck died and I left the Alcoholics Anonymous and I almost never left from under my dining room table." |
"Görevdeki elemanlara pizza alsınlar diye biraz para bıraktım." | I left the boys at the mission some cash for pizzas. |
"Bana göz kulak olup bakanlara... tüm malımı mülkümü bırakacağım." | 'The ones who put their hands in mine and looked after me, 'I will leave them my property. |
"Yaşadığı her ay bırakacağım altınlarla ödeyeceğim bakım masraflarını." | "I shall pay for her upkeep with gold which I will leave every month that she lives. " |
- Kanıtı bulma işini Craven'a bırakacağım. Tabi eğer varsa. | I will leave it to Kraven to collect the proof if there is any. |
- Seçeneksiz bırakacağım da ondan. | I will leave them with no other choice. |
- Sizi yalnız bırakacağım. | - I will leave you alone. |