Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Bunu araştırmıştık, tek yapman gereken onlara GPS'deki donanımın alıcı numarasını vermek, tamam mı? | We've researched this, all you have to do is give 'em the transponder receiver number from the GPS, right? |
Ona cep telefonumun numarasını verdim. | I just didn't think she'd use it so often. |
Size teyzemin telefon numarasını verdim, değil mi? | I gave you my aunt's telephone number, didn't I? |