Çarpmak (to strike) conjugation

Turkish
This verb can also mean the following: bump, pound, steal, pilfer, multiply

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
çarparım
I strike
çarparsın
you strike
çarpar
he/she/it strikes
çarparız
we strike
çarparsınız
you all strike
çarparlar
they strike
Future tense
çarpacağım
I will strike
çarpacaksın
you will strike
çarpacak
he/she/it will strike
çarpacağız
we will strike
çarpacaksınız
you all will strike
çarpacaklar
they will strike
Present continuous tense
çarpıyorum
I am striking
çarpıyorsun
you are striking
çarpıyor
he/she/it is striking
çarpıyoruz
we are striking
çarpıyorsunuz
you all are striking
çarpıyorlar
they are striking
Past tense
çarptım
I struck
çarptın
you struck
çarptı
he/she/it struck
çarptık
we struck
çarptınız
you all struck
çarptılar
they struck
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
çarpıyordum
I was striking
çarpıyordun
you were striking
çarpıyordu
he/she/it was striking
çarpıyorduk
we were striking
çarpıyordunuz
you all were striking
çarpıyorlardı
they were striking
Present negative tense
çarpmam
I do not strike
çarpmazsın
you do not strike
çarpmaz
he/she/it do not strike
çarpmayız
we do not strike
çarpmazsınız
you all do not strike
çarpmazlar
they do not strike
Present continuous negative tense
çarpmıyorum
I am not striking
çarpmıyorsun
you are not striking
çarpmıyor
he/she/it is not striking
çarpmıyoruz
we are not striking
çarpmıyorsunuz
you all are not striking
çarpmıyorlar
they are not striking
Past negative tense
çarpmadım
I did not strike
çarpmadın
you did not strike
çarpmadı
he/she/it did not strike
çarpmadık
we did not strike
çarpmadınız
you all did not strike
çarpmadılar
they did not strike
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
çarpmıyordum
I was not striking
çarpmıyordun
you were not striking
çarpmıyordu
he/she/it was not striking
çarpmıyorduk
we were not striking
çarpmıyordunuz
you all were not striking
çarpmıyordular
they were not striking
Future negative tense
çarpmayacağım
I will not strike
çarpmayacaksın
you will not strike
çarpmayacak
he/she/it will not strike
çarpmayacağız
we will not strike
çarpmayacaksınız
you all will not strike
çarpmayacaklar
they will not strike
Present interrogative tense
çarpar mıyım?
do I strike?
çarpar mısın?
do you strike?
çarpar mı?
does he/she strike?
çarpar mıyız?
do we strike?
çarpar mısınız?
do you all strike?
çarparlar mı?
do they strike?
Present continuous interrogative tense
çarpıyor muyum?
am I striking?
çarpıyor musun?
are you striking?
çarpıyor mu?
is he/she striking?
çarpıyor muyuz?
are we striking?
çarpıyor musunuz?
are you all striking?
çarpıyorlar mı?
are they striking?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
çarptım mı?
did I strike?
çarptın mı?
did you strike?
çarptı mı?
did he/she strike?
çarptık mı?
did we strike?
çarptınız mı?
did you all strike?
çarptılar mı?
did they strike?
Past continuous interrogative tense
çarpıyor muydum?
was I striking?
çarpıyor muydun?
were you striking?
çarpıyor muydu?
was he/she striking?
çarpıyor muyduk?
were we striking?
çarpıyor muydunuz?
were you all striking?
çarpıyorlar mıydı?
were they striking?
Future interrogative tense
çarpacak mıyım?
will I strike?
çarpacak mısın?
will you strike?
çarpacak mı?
will he/she strike?
çarpacak mıyız?
will we strike?
çarpacak mısınız?
will you all strike?
çarpacaklar mı?
will they strike?
Present negative interrogative tense
çarpmaz mıyım?
do I not strike?
çarpmaz mısın?
do you not strike?
çarpmaz mı?
does he/she not strike?
çarpmaz mıyız?
do we not strike?
çarpmaz mısınız?
do you all not strike?
çarpmazlar mı?
do they not strike?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
çarpmıyor muyum?
am I not striking?
çarpmıyor musun?
are you not striking?
çarpmıyor mu?
is he/she not striking?
çarpmıyor muyuz?
are we not striking?
çarpmıyor musunuz?
are you all not striking?
çarpmıyorlar mı?
are they not striking?
Past negative interrogative tense
çarpmadım mı?
did I not strike?
çarpmadın mı?
did you not strike?
çarpmadı mı?
did he/she not strike?
çarpmadık mı?
did we not strike?
çarpmadınız mı?
did you all not strike?
çarpmadılar mı?
did they not strike?
Past continuous negative interrogative tense
çarpmıyor muydum?
was I not striking?
çarpmıyor muydun?
were you not striking?
çarpmıyor muydu?
was he/she not striking?
çarpmıyor muyduk?
were we not striking?
çarpmıyor muydunuz?
were you all not striking?
çarpmıyorlar mıydı?
were they not striking?
Future negative interrogative tense
çarpmayacak mıyım?
will I not strike?
çarpmayacak mısın?
will you not strike?
çarpmayacak mı?
will he/she not strike?
çarpmayacak mıyız?
will we not strike?
çarpmayacak mısınız?
will you all not strike?
çarpmayacaklar mı?
will they not strike?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

çakmaklaşmak
do
çalınabilmek
play
çamurlamak
puddle
çamurlaşmak
mud to
çarpıklaştırmak
do
çarpıtmak
distort
çarptırmak
inflict
çatallaşmak
crack
çayırlaşmak
do
çehresi bozulmak
face to deteriorate

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'strike':

None found.
Learning languages?