Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
İş çıkmaza sokmak için, küçük bir Kardasyalı gurup ile karşılıklı fazer ateşinde bulunduk. | We'd been exchanging phaser fire with a group of Cardassians for about three days-- a stalemate. |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
English | stalemate |