Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Pazarlamak (to market) conjugation

Turkish
13 examples

Conjugation of pazarlamak

Ben
Sen
O
Present tense
pazarlarım
I market
pazarlarsın
you market
pazarlar
he/she/it markets
Past tense
pazarladım
I marketed
-
-
Future tense
pazarlayacağım
I will market
-
-
Present continuous tense
pazarlıyorum
I am marketing
-
-

Examples of pazarlamak

Example in TurkishTranslation in English
"Tüm yapmamız gereken şey şirket tahvilleri, hisse senedi gibi diğer ürünleri de pazarlamak ve halka bunların hatırı sayılır yatırımlar olduğunu söylemek.""all we need to do is market other products like corporate bonds, "common stocks, and just tell people these are respectable investments. "
Bu 1947 yılında kullanılan ve yeni çıkan bir ürünü pazarlamak için yapılan bir deneme kampanyası.This am a test campaign used in 1947 to market a new product.
Bu geri getirme işinin hangi aşamasında D sınıfı elmasları kara borsada pazarlamak var?And what part of recovery involves trying to sell D flawless diamonds on the black market?
Bunu pazarlamak istiyor.He wants to market it.
GM SATURN ü pazarlamak için ilk olarak California ve Arizona yı seçti.GM chose its Saturn division to market it in California and Arizona.
Bende onları dvd kopyalarım ve pazarlarıml make copies of the DVDs and market them..
Bilirsiniz, Fred onları çalıştığı videocudan ödünç alır sonra Matt onları okulda kopyalar... Ben de onları, yeni müşterilere pazarlarımYou see, Fred borrows them from his job at the video store then Matt makes copies of them at school and I market them to needy freshmen.
Nasıl pazarlarım bilemiyorum.I wouldn't know how to market it.
- Yasalara göre pazarlar arası 22 km olmalı.The rule is that markets must be at least 14 miles apart.
-Çiftçiler, pazarlar ve ayakkabı ihtiyacıyla ilgili bir şey.Something about farmer's markets and shoes required.
...yeni pazarlar arama zamanı geldi. Bir üçüncü veya dördüncü dünya varlığını kabullenme lüksümüz yok artık.We must find new markets with a mindset that doesn't allow us to consider the existence of 3rd or 4th world countries.
Alman ürünleri için yeni pazarlar savaş endüstrisi içinse yeni siparişler vaad ediyordu.He promises new markets for the German products and commissions for the war industry.
Ama ben değiştirmek, modernleştirmek, yeni pazarlar bulmak ve yeni içerikler getirmek istiyorum.But I want to modernize, diversify, find new markets, clean up our ingredient list.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

pazarlanmak
market

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'market':

None found.