- Sadece, hayatımı basitleştirmek için harcadığım çabalar hayatımı karmaşıklaştırmaktan başka işe yaramadı. | - Yeah, it's just the efforts I've made to simplify my life have started to complicate it. |
-Sanırım, Bay Alf, yaptığınız şey, problemi fazla basitleştirmek oldu. | i think what you've done, mr. alf, is oversimplify the problem, somewhat... here it comes, brian. |
Eğer fazla basitleştirmek istiyorsan. | If you want to oversimplify it. |
New York'un şehir yapısı işleri basitleştirmek için matematiksel bir tablo şeklinde çizilmiştir. | That New York am laid out in a mathematical grid to simplify things. |
Olayları basitleştirmek için uğraşıyorum. | l'm paying a steep price for oversimplifying. |
Sen herzaman herşeyi basitleştirirsin. | You always want to simplify everything. |
Bu işleri basitleştirir. | Oh, well, that simplifies things. |
Her şeyi basitleştirir bu. | It simplifies everything. |
Ve bazı kuralları buradaki koşullara göre basitleştirdim. | I've simplified the rules for the conditions here. |