Kirk cesareti icin ödüllendirilmek ...benolurum,İsasızama Kubrick'li bir film yapmak... ...baslıbasınamuazzambirbasarı. | If Kirk wants to be rewarded for his courage, which I'd be the first to make a film like that without Jesus but with Kubrick is already a tremendous achievement. |
Liderlik veya doğruluk adına ödüllendirilmek de öyle. | Neither does an award for leadership or integrity. |
Sakıncası yoksa, daha erken ödüllendirilmek isterim, efendim. | I'd rather get paid sooner, sir, if you don't mind. |
Ve bunun için erken emeklilikle ödüllendirilmek istiyorsun. Kovulmayı beklemiyordum. Üstlerime söylediğimde beni kovdular. | Yes, putting reality aside, if you do not apologize to her, this is a mess... for the firm, for you. |
Çocuk cesaretliyse, süt ve kurabiyeyle ödüllendirilmek yerine vahşi bekçi köpekleriyle yaşasın diye köpek kulübelerine yollanırmış. | If a kid am bold, it wasn't milk and cookies. He am banished to the kennels to live with the vicious guard dogs. [barking, snarling] |
Anlayacağın, bir şeyde çalışırsan ödüllendirilirsin. | You understand, if you you do something, receive a reward. |
Para kazandırırsan ödüllendirilirsin. | You bring dollars, you get rewarded. |
Yani hayvan iyi bir şey yaparsa ödüllendirilir. - Biz hayvan değiliz ki. | Like, if an animal does something good, it gets rewarded... |
Ben başkomiserlik rütbesiyle ödüllendirildim ama ona teşekkür bile edilmedi. | Well, I ended up with a captain's rank, and he didn't even get a thank you. |
Evet, kıçım terleyene kadar çalıştım. Hata yapmadım ve bunun için ödüllendirildim. | Yeah, and I worked my ass off, I didn't make mistakes and I got rewarded. |