" Doğuştan doldurmak için uygun görüldüğünüz roller." | "The roles you were born to fill." |
"Belge doldurmak" mı demek istedin? | You mean fill in a form. |
"Bilirsin işte" dediğimde neden her zaman boşlukları doldurmak zorunda hissediyorsun? | Why, when I say you-know-what you feel compelled to fill in the blanks? |
"Bir sıçanı, tüm Gobi Çölü ile doldurmak istiyorum." | "I want to fill a rat with the entire Gobi desert |
"Kavgayı kesin çocuklar, yoksa kafanızı jöleyle doldururum." | "You boys, you stop that fighting or I'm gonna fill your noggins with Jell-O." |
- Bardağı şekerle doldururum. | - Yes, I fill the glass with sugar. |
- Ben doldururum senin için. | I'll fill it for you. |
- Buzdolabını doldururum. | I'll fill up your fridge. |
- Hayır şimdi ateşi boş ver, ben propan tanklarını doldururum sen markete gidip "cerveza" al, bira değil. | I'm gonna fill up the propane tanks, you go to the market get "cerveza" , not beer. |
- Belki daha küçük bir yeri doldurursun. | Maybe you could fill a smaller theater. |
- Boşlukları benim yerime doldurursun. | -You can fill in the blank spots for me. |
20 santim yüksekliğinde, 15 santim genişliğinde ve 30 santim uzunluğundaki bir akvaryumu ne kadar suyla doldurursun? | How much water fills an aquarium that's 20 centimeters high, 15 centimeters wide and 30 centimeters long? |
30 saniyeni alır, sonra formlarını doldurursun. | It'll take 30 seconds, and then you can fill out your forms again. |
Altın çanın bir fısıltısıyla 100 gemiyi doldurursun. | One whisper of a golden bell and you could fill 100 ships. |
"Bütün rüyalarımı doldurur | "And fills my every dreams |
# Müzik kalbini doldurur # | Music fills your heart |
- Almanya ya ciğerlerini doldurur ya da ölür. | Either Germany fills her lungs or she dies. |
- Tanrı bazen boşluğu doldurur. | - And God sometimes fills the void. |
- Yerini genelde kim doldurur? | - Who usually fills in? |
! Buraya kadar deponu beş defa doldurdum! | I've already filled you up five times! |
"Köpeğiniz hazır, onu lapa ile doldurdum." | "Your dog's finished, I filled him with porridge. Thbpth!" |
"Sevgili Walter, bu kağıdı defalarca, tam altı defa doldurdum. " | "Dear Walter, time and time again I have filled out this sheet, 6 times." |
- Arabasını böcekle doldurdum. | - I filled his car with bees. |
- Başvuru formunu doldurdum. | -I filled out the application. |
Acıdan yoksun, kendini kopyalayabilen yaratıklarla uzayı dolduracağım. | I will fill the cosmos with self-replicating artificial beings, incapable of pain. |
Bardağını dolduracağım ama, bilgi, potansiyel ve fırsat ile dolduracağım. | I will fill your cup, but I will fill it with knowledge, potential and opportunity. |
Ben, Gurukul'u terkettiğimde, burayı öyle aşkla dolduracağım ki on yaşam süresi alacak senin onu kaldırman. | I will fill this place with so much love that... it will take you ten lifetimes to remove it. |
Bu kutuyu hak ettiğin gibi güzel bir yüzükle dolduracağım. | I will fill this box with a ring that you deserve, a beautiful ring. |
Burayı öyle güneş ışığıyla dolduracağım ki Güneşe 50 yıl bakan, gözünü kırpmak zorunda kalacak. | I will fill this place with so much sunshine... that a man who has been staring at the sun for 50 years, will have to blink. |
Kendimi senin yerine koydum, ...görüşmelere gittim ve fark ettim ki, ...odayı karamsarlıkla dolduruyorum. | I've been you. And I went on interviews and I realized I was filling the room with desperation. |