Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Dirilmek (to resurrect) conjugation

Turkish
10 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
dirilirim
dirilirsin
dirilir
diriliriz
dirilirsiniz
dirilirler
Past tense
dirildim
dirildin
dirildi
dirildik
dirildiniz
dirildiler
Future tense
dirileceğim
dirileceksin
dirilecek
dirileceğiz
dirileceksiniz
dirilecekler
Present continuous tense
diriliyorum
diriliyorsun
diriliyor
diriliyoruz
diriliyorsunuz
diriliyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
diriliyordum
diriliyordun
diriliyordu
diriliyorduk
diriliyordunuz
diriliyorlardı
Present negative tense
dirilmem
dirilmezsin
dirilmez
dirilmeyiz
dirilmezsiniz
dirilmezler
Present continuous negative tense
dirilmiyorum
dirilmiyorsun
dirilmiyor
dirilmiyoruz
dirilmiyorsunuz
dirilmiyorlar
Past negative tense
dirilmedim
dirilmedin
dirilmedi
dirilmedik
dirilmediniz
dirilmediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
dirilmiyordum
dirilmiyordun
dirilmiyordu
dirilmiyorduk
dirilmiyordunuz
dirilmiyordular
Future negative tense
dirilmeyeceğim
dirilmeyeceksin
dirilmeyecek
dirilmeyeceğiz
dirilmeyeceksiniz
dirilmeyecekler
Present interrogative tense
dirilir miyim?
dirilir misin?
dirilir mi?
dirilir miyiz?
dirilir misiniz?
dirilirler mi?
Present continuous interrogative tense
diriliyor muyum?
diriliyor musun?
diriliyor mu?
diriliyor muyuz?
diriliyor musunuz?
diriliyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
dirildim mi?
dirildin mi?
dirildi mi?
dirildik mi?
dirildiniz mi?
dirildiler mi?
Past continuous interrogative tense
diriliyor muydum?
diriliyor muydun?
diriliyor muydu?
diriliyor muyduk?
diriliyor muydunuz?
diriliyorlar mıydı?
Future interrogative tense
dirilecek miyim?
dirilecek misin?
dirilecek mi?
dirilecek miyiz?
dirilecek misiniz?
dirilecekler mi?
Present negative interrogative tense
dirilmez miyim?
dirilmez misin?
dirilmez mi?
dirilmez miyiz?
dirilmez misiniz?
dirilmezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
dirilmiyor muyum?
dirilmiyor musun?
dirilmiyor mu?
dirilmiyor muyuz?
dirilmiyor musunuz?
dirilmiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
dirilmedim mi?
dirilmedin mi?
dirilmedi mi?
dirilmedik mi?
dirilmediniz mi?
dirilmediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
dirilmiyor muydum?
dirilmiyor muydun?
dirilmiyor muydu?
dirilmiyor muyduk?
dirilmiyor muydunuz?
dirilmiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
dirilmeyecek miyim?
dirilmeyecek misin?
dirilmeyecek mi?
dirilmeyecek miyiz?
dirilmeyecek misiniz?
dirilmeyecekler mi?

Examples of dirilmek

Example in TurkishTranslation in English
Baban, İncil'in içinde bir şekilde bir kod olduğuna inanıyordu. İsa'nın dirilişini bir şekilde Mısır Tanrısı Osiris'e bağlayan bir kod. Baban da bunu dirilmek için kullanacaktı.Your father was convinced that there was a code in the Bible that... that somehow linked the resurrection of Jesus to the Egyptian God Osiris... that he used it to rise from the dead.
Ebedi hayatta tekrar dirilmek üzere efendimiz Hz. İsa adına kardeşimiz Michael Mason'ı, her şeye gücü yeten Tanrı'ya emanet ediyoruz.In sure and certain hope of resurrection into eternal life through our Lord Jesus Christ, we commend to Almighty Lord God our brother Michael Mason.
Neden sırf yeniden dirilmek için ölmeliler ki?Why--why should they die just to be resurrected?
Tom, her pazar, sunağımın arkasından bir mucizeyi ilan ediyorum, inançlarımın merkezindeki bir mucizeyi-- ölüm ve yeniden dirilmek.Tom, every sunday I stand behind my altar and proclaim the mystery of faith, a mystery that is at the very center of my beliefs-- death and resurrection.
Tozlar tozlara... Yüce İsa'nın vasıtasıyla ebedi hayata dirilmek umudu ve inancıyla.dust to dust, in sure and certain hope of the resurrection to eternal life, through our Lord Jesus Christ.
Doğarsın, ölürsün sonra tekrar dirilirsin sonra bir bakmışsın farklı biri olarak dünyaya gelmişsin.Onun gibi bir şey.I've been born, died and resurrected so many times, I can't even tell you, but...
Ya da bir ejderha olarak dirilirsin.Or be resurrected as a dragon!
"Fakat bu gizli güçlerin lanetli kolye ile dirildim.""But through the cursed prayer beads of these occult forces, I was resurrected."
"Fakat büyülü güçlerin lanetli tespihi sayesinde dirildim."But through the cursed prayer beads of these occult forces I was resurrected."
Evet. Öldüğümü söyledim. Öldüm ve sana hoş geldin demek için dirildim.Yes, I said I'm dead, but I've now resurrected to welcome you.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'resurrect':

None found.